18 Mart Cumartesi

Aydın Tansel'in bir şarkısı vardı, siyah beyaz TRT ekranları tek eğlencesi olan yaşıtlarım hatırlar "Çisil Çisil Yağmur Yağıyor". 

İki gündür pencereden baktığımda yağmur yok gibi, dışarı çıkıyorum ıslanıyorum, aklımda o şarkı, çisil çisil yağmur yağıyor. 

Şimdi baktım, meğer Aydın Tansel 2016'da bu dünyadan göçmüş gitmiş,  Allah rahmet eylesin.

Sonunda Akira Kurosawa'nın Yaşamak / İkiru filmini izledim. Geçende izlediğim yeni çevrim Living / Yaşamak  ile neredeyse aynı sahneler var derken acele ettiğimi anladım. İki filmin aynı konunun anlatımında ayrıştığı yerler, senaryonun genel akışındaki tali yollarla oluşan farklar hoştu. Böylece, aynı filmi iki kez izlemek gibi olmadı, ayrı ayrı sevdiğim, insani duyguları ve temel yaşam felsefesi örtüşen ve sinema keyfi veren iki film izlemiş oldum. 

Bir ara markete uğramıştım, cips gördüm ve eskiden çocuklarla markete gittiğimde onların yaptığı gibi, çaktırmadan sepete attım. Kime çaktırmıyorsam? 

Aman canım bir ara yerim diyordum,  eve gelince şeytan dürttü, açtım paketi, süzme yoğurt kutusunu çektim önüme, cipsleri yoğurda bandırdım yedim.

Hani derler ya, bir filmde bir tabanca göründüyse, ileride bir sahnede mutlaka patlar. Hah işte onun gibi, marketten cips, çikolata filan almışsan, ne yaparsan yap, o şey acilen açılıyor bitiriliyor. 

Bugün bitkiler aleminden hayvanlar alemine geçiyoruz.

Dışarı çıkarken apartman kapısında cama yapışmış, kıpırdamayan bir kelebekcik gördüm.

Belki de kanatlı sinek filan, zooloji bilgim epey sınırlı.