Yönetmenin şimdilerde pek konuşulan ve bol ödüllü son filmi Emilia Perez'in gösterim duyurusunu alınca, kızımla hemen seyredelim dedik.
Fakat heyhat! Bu kadar büyük hayal kırıklığı beklemiyordum doğrusu. Çok az film için bu kadar net şekilde beğenmedim demişimdir şimdiye dek ve beğenmedim.
İlk akşam müzikal mi gerilim mi mafya hikayesi mi belli olmayan filmin yarısında durduk. Ertesi gün kızım ben devam edemeyeceğim dedi, ben azimle seyretmeyi sürdürdüm ve kan revan içinde biten filmin sonunda sinirim bozulduğundan olsa gerek, gülmemi tutamadım.
Bu kadar türler arası sıçrama yapan ve bu tavrın anlatılan hikayeye hiç bir katkısı olmadığı gibi bence zararı da olan bir film hiç seyretmemiştim.
Merak edip seyredecek olanların hevesini kaçırmamak için konuyu anlatmayacağım, sadece bir film yazısında atılan başlık olan "Karışık Kaset Tadında Bir Müzikal" başlığına ek olarak bulamaç diyebilirim.
Aşure demiyorum, çünkü sonuçta içine eklenen kırk çeşit malzemeyle, aşure güzel bir lezzete ulaşır. Bu filmde lezzet bulamadım.
Akşamüstüne doğru sahile indim,
Denize yaklaştıkça lodosun şiddeti arttı,
Dalgalar sahile çarpıyordu ve gök pırıl pırıldı.
gerçekten ilk defa senin bir film hakkında bu kadar net "olmamış" dediğini okudum. e demek ki olmamış :)
YanıtlaSilHani sağlama yapmak için zevkine güvendiğim dostlarıma "bir baksana şuna" diyeceğim, ama kıyamam. :))
SilBir de film Fransa'nın Oscar adayı imiş... Ne desem bilemedim.