28 Ağustos 2024 Çarşamba

28 Ağustos Çarşamba

Bu sabah haberlere bakarken "çikolata ve İsviçre" sözcüklerini aynı cümle içinde görünce, hemen haberi okumaya başladım ve  yeni bilgiler edindim. 
Meğer bizim şimdiye dek yediğimiz çikolata yapılırken neredeyse balkabağı büyüklüğündeki çikolata meyvesinin  sadece içindeki çekirdek kullanılıyormuş, kalanı çöp oluyormuş. 
Şimdi geliştirilmeye çalışılan yöntemle meyvenin tümü kullanılabilecek, üstelik şeker ilavesi gerekmeyecekmiş. Müthiş bence!
Yazı azıcık uzunca ancak, her çikolata severin keyifle okuyacağı tatta. 

Günün diğer tatlısı, yaz başından beri görüşmediğimiz Bayan E. ile uzun bir öğleden sonra oturması  fırsatı bulmamız ve bol bol muhabbet yapmamızdı. 
Haa bir de bugün bir ara yine yağmur yağar gibi oldu. Gerçi bu bizim mahalledeki durum, karşısı dün olduğu gibi daha bol yağmur almış, neyse ki.
Eh, insan bir günden daha fazla ne bekler?



Günün fotoğrafı yine geçen haftaki Sultanahmet gezmesinden,
Burada gördüğünüz, bir süredir etrafı düzenlenen taş 4. yüzyıldan kalma bir anıt parçası, ünlü "Milyon Taşı"

Milyon taşı neymiş derseniz, yukarıdaki satıra tıklayabilir, ya da kestirmeden şu açıklamayı okuyabilirsiniz:
"...Bizans İmparatorluğu'nda Konstantinopolis şehrine ulaşan tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıdır. İtalya'da Roma şehrinde bulunan bir diğer anıt olan Milliarium Aureum ile aynı işlevi görmektedir..."

6 yorum:

  1. Sevindirici bir çikolata haberi, an itibariyle tadı hayal etmeye çalışıyorum Sevgili okul Arkadaşım, rica etsek çalışmalarını hızlandırabilirler mi acaba:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı görüşteyim, çabuk olsun gelişmeler. :)
      Zira iklim değişikliği nedeniyle kakao ve kahve üretiminin ciddi tehdit altında olduğunu öğrendiğimden beri içim buruk. Belki, böylece, eldeki ürün daha az ziyan olarak değerlendirilmiş olur. :)

      Sil
  2. Sen onu bana anlatırken benim onu "minyon taşı" olarak anlamam. Beni çok etkiledi ama. Hani tüm yollar Roma'ya çıkar diye bir deyiş var ya, onu da düşündürdü, onunla bir ilgisi olmalı. Madem şehirlerin Roma'ya uzaklığını ölçüyorlar. Vay be. Bir zamanlar dünyanın merkeziymiş İstanbul.

    Lyon'a ilk gittiğimde, 19 yaşındayken, Istanbul'dan ilk uzun ayrılışımdı, ve uzaklaşınca bazı şeyleri daha iyi algılarsın ya, o zaman Lyon ruhsuz, Istanbul ise ruh sahibi gibi gelmişti. Istanbul'un kendi başına bir kişiliği varmış gibi üstünde yaşayanlardan bağımsız. Ne tuhaf değil mi? Şimdi dünyanın merkeziymiş meğer bir zamanlar deyince biraz anlam kazandı sanki.

    YanıtlaSil
  3. Ah Joecuğum! Çok tatlısın. <3
    Ve kesinlikle haklısın o taş oldukça büyük, anıtsal yapıdan kalabilen ufak bir parça, gerçekten "minyon" yani. :))
    İstanbul'un içinde yaşayanlardan bağımsız bir kişiliği ve ruhu olduğu görüşüne kesinlikle katılıyorum. Ne olursa olsan, "o" hep varlığını sürdürüyor. :)

    YanıtlaSil
  4. çikolata ile mesafeliyim 2 aydır malum ama yeri bende ayrıdır, o da malum :) haberi okumadım, "ya canım isterse" diye :P :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oku bence, haber korkutmasın seni ve ileride şeker kullanılmadan çikolata yapılabilecek olması çok iyi haber bence. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!