Bizim prensip sahibi pastanemizde her ürünün tezgaha çıktığı saat bellidir, biraz gecikseniz aradığınız ürün bitiveriyor.
Neyse, bu defa elim boş dönmedim, annemin gönlü oldu.
Bir de markete uğradım, ufak tefek alınacak vardı. Rafta dido gofret gördüm, şeytan dürttü, uzun zamandır yememiştim, alıverdim.
Kasa sırası beklerken önümdeki çift kasiyerle konuşmaya başladı, yorgun gözüküyorsun, mesai mi uzadı filan dediler. Sonra erkek aman dedi alışveriş toplamını birden söyleme, yavaş yavaş şöyle. Kasiyer rakamları tek tek saydı, karşılıklı gülüştüler. Bana sıra geldiğinde kasiyerin yorgunluğu geçmiş gibiydi, gülümsüyordu.
Neşesi bulaşıcı insanları çok seviyorum, erkek müşteri, iki üç sözle etraftaki bir kaç kişiye pozitif enerji dağıtıverdi.
Son senelerin değişen alışkanlıklarından biri düğünlerin merasimlerinin artması oldu.
Evden gelin alma öncesinde giydirilmiş, fiyonk bağlanmış bir sokak kapısı.
Bana biraz abartılı geliyor, anladığım bazı gençler bu işlere pek meraklı.
Ne diyelim, mutlulukları daim olsun.
bu biraz abartı olmamış mı yahu? :) bebek odalarında falan yapılıyor ya, ona öykünmüşler belli ki...senin oğluşun geldi aklıma. ne güzel, ortalığı velveleye vermeden evlendi mesela. darısı diğer çocuklarımızın başına :)
YanıtlaSilBilir miyim şekerim? Abartı bize göre, oysa seven için bunun daire kapısı var, apartmanın bahçe kapısı var, bahçedeki ağaçlar var... :))
SilDarısı diğer gençlerimizin başına, gönüllerine göre yaşasınlar tüm mürüvvetlerini. :)