Sol ayağımı dinlendirmek için hareketimi kısıtlamamın faydası özellikle kitaplar konusunda oldu.
İlk olarak Şilili Şair bitti; bu yaz şimdiye dek en keyifle okuduğum romandı, Alejandro Zambra'nın Şilili yazar olma haline şapka çıkarıyorum. Şuradaki yazıyı kitapla ilgili geniş notlar okumak isteyenler için bırakıyorum.
Kitaplar konusunda ikinci olarak Haruki Murakami'nin İmkansızın Şarkısı / Norvegian Wood romanına değinmeliyim. Bu defa okumuyorum, sesli kitap olarak Storytel'de dinliyorum hem de ilgimi hiç kaybetmeden. Kitabın üçte ikisi bitti bile.
Meğer, romandan bir film de yapılmış, burada yönetmenle yapılmış söyleşi var. Bir ara filmi bulup izlemeli.
Leylekler Avrupa'dan Afrika'ya doğru göçe başladı bir süredir. Polonya'da tedavi için Varşova hayvanat bahçesinde bulunan 17 leylek doğaya salınmış. Bunlara göçleri ve diğer alışkanlıkları izleyebilmek için takip cihazı takılmış, içlerinden bir tanesine de kamera. Alper Tüydeş çekilen fotoğraflardan bazılarını paylaşmış. Burada, sağa doğru kaydırarak görebilirsiniz.
Şulemin geçen akşam İstanbul Kitapçısından kaşla göz arasında alıverdiği ve Sultanahmet gezginlerine armağan ettiği kitap. ❤️
“Çoktan seçmeli”yi okudun mu? Ben bayılmıştım hem tekniğine hem felsefesine hem yazılış tarzına…. Bayılıyorum Zambra’ya.
YanıtlaSilMurakami’yi ise ya çok seviyorum ya nefret ediyorum, kitaptan kitaba aşırı ıçlara götürüyor beni nedense..
Bizde "Soru Kitapçığı" adıyla yayınlanmış o kitap C.ciğim, okumadım. Zambra'nın okuduğum ilk kitabı Şilili Şair, şimdiye dek dört beş kitabını Storytel'de dinledim. :)
SilMurakami ilginç bir yazar, romanlarını çok uzatıyor gibime geliyor, öykülerini daha çok seviyorum. Gerçi, İmkansızın Şarkısı uzatılmış hissi vermedi, severek dinledim. :)
Ben o kadar çok sevdim ki Almancasını bile aldım :)) Soru kitapçığı / çoktan seçmeli neyse işte. Çünkü tam bizim çocukluğumuz gençliğimiz, yakın hissettim.. Şiliyle zaten çok yakın hissediyorum ülkemizi; coğrafi ve politik kader anlamında..
SilŞiliyle yakınlık hissi bende de var, net. Okuduğum her Şilili yazarla bu duygu pekişiyor. :))
SilŞilili Şair şahane kitaptı, Murakami kotamı ise 2010'lu yıllarda doldurdum, artık yeto diyorum Kızılcık Şerbeti'nin Alev'inin diliyle. İmkansızın Şarkısı'nı hem okumuş hem filmini izlemiştim, sakin akan bir su gibiydi, çok sevmiştim. "İstanbul Öyküleri" ise bir İstanbul yolculuğunda trende eşlik etmişti bana. Bugün niyet günübirlik Konya idi ama o kadar sıcak ki açığa aldık biletleri. Kız kardeşle ilk şehir dışı yolculuk bu defa İstanbul olacak sanırım...
YanıtlaSilDoğru diyorsun Leylakcığım, bazen bir yazarın bir kaç kitabını okuyunca yeniden başka kitabını okumak isteyemeyebiliyor insan. :)
SilYeto'yu duymamıştım, matrakmış. :))
İstanbul Öyküleri'ni ben de yolculukta okumak niyetindeyim.
Ankara ve civarında sağanak yağış bekleniyormuş önümüzdeki saatlerde, meteorolojinin yalancısıyım.
murakami'yi severim. zambrayı ise merak ediyorum :) istanbul öykülerine ben de bugün başladım :)
YanıtlaSilZambra'nın ilk kitaplarını ki oldukça kısalar, Storytel programına almanı öneririm. Sonra Şilili Şairi veririm, okursun. :)
SilBizim burada ki leylekler de geçen hafta toplanıp yola koyuldular. Demek artık sonbahar geliyor. Ama hava çok sıcak, çok nemli. Eylülde böyle
YanıtlaSilgeçiyor, yavaş yavaş sonbaharı özlemeye başladım.
Leylekler erken gidince kış sert olur derler ya, bakalım neler olacak?
SilBu yaz hepimizi yordu bence, sonbaharı ve yağmurları hasretle bekliyorum kendi adıma. :)