Günün nasıl geçtiğini anlamadım; gece az uyuduğum için sabah biraz sersem sepelek kalktım, duş yapıp kendime gelmeye çalıştım.
Kahvaltı yap, nevresimleri değiştir, çamaşır yıka, as derken öğlen oldu, pilatese gittim.
Pilates sonrası caddede yürürken bir kaç gündür telefon açıp annesinin sağlığını sormayı istediğim arkadaşım Z.ciğimle karşılaştık. Biraz oturduk, karşılıklı hal hatır sorduk, annelerden söz ettik.
Eve dönerken mahallemizin balıkçısının yanından geçerken karnım zil çaldı ve içeri girdim sardalye ile salata ısmarladım, mis gibi oldu, kaç zamandır evde balık yapamamıştım, midem bayram etti.
Akşamüstü Tokyo Stories'in ikinci sezonunun sonuna geldim. Zaten kısa süreli bölümleri olan mini diziydi, bitmesin diye güya yavaş izledim. Bu kadar yavaş oldu işte. Çok tatlı insan hikayeleri ve her bölümde farklı Japon yemekleri ve onların kısa tarifleri vardı. Tam olarak ağız tadıyla izledim.
Azra Erhat'ın kitabı Mavi Anadolu'ya başladım. Kitabın ilk basımı 1960 yılında yapılmış. O zamanlardaki Anadolu algısı, arkeolojik kazılara henüz değer verilmiyor oluşu, ören yerlerinin bakımsızlığı, aradan geçen zamanda, neyse ki, büyük ölçüde aşılmış. İyi ki!
İki gün önce vapur Kadıköy'de iskeleye yanaşırken,
Sağda uçta Beşiktaş iskelesi ve solda sarı brandayla kaplı olan, tamirat ve tadilatı sürmekte olan Haldun Taner Kültür Merkezi binası görülüyor.
Tokyo stories ne güzeldi gerçekten.... İstanbul stories de var mıdır acaba :)
YanıtlaSilÇok güzelmiş, kaç zamandır aklımdaydı, sonunda kısmet oldu. :)
SilSeyrederken düşündüm, İstanbul Stories yapılsa ne güzel hikayeler çıkardı, yemek çeşidi desen, gani gani...
Ömür Biter İstanbul Bitmez diye bir belgesel var ama, ömür dayanır mı bilmem, 42 Bölüm:)
YanıtlaSilÖmür dayanmaz o belgesele Sevgili Okul Arkadaşım, bütün bölümlerini bitirmek her kula nasip olmaz, haydi bitirdin diyelim, tekrarına ömür yetmez. :)
Sil.
YanıtlaSilÜstteki nokta deneme idi, demin yazdığım yorumu yayınlamadı o sebepten. Tokyo Stories ile muhatap olmak isteğimi belirtmiştim :)
YanıtlaSilSpama baktım hemen, takıldı mı dedim, yok orada bir şey. Bloggerın azizliği olsa gerek.
SilSeyret şekerim, sen de seversin, çok hoş. :)
ay biz güya senle o balıkçıya gideceğiz daha. bak yine aklıma düşürdün :P
YanıtlaSilGidelim gidelim, bundan sonraki buluşma bahanesi olsun. :))
Sil