Bu sabah annemde bir yandan kahvaltı hazırlıyor bir yandan TRT 3 dinliyordum. Radyonun sesi mesaj uyarısıyla durakladı "günaydın, napıyosun"
Ah! mesaj P.ciğimdenmiş, meğer o da annesinde kahvaltıda imiş, kahvaltıdan sonra kahve için sözleştik. P.ciğimin annesi A. teyze bizim mahallede oturuyor, ikisiyle de epeydir görüşememiştik, kahve bahanesiyle sohbet muhabbet çok tatlı oldu. Laf lafı açtı, bir türlü bitirip susamadık.
Öğleden sonra annemde tavuk tirit yaptım, annem sever, ne zamandır yapılmamıştı, sebze çorbalarından sıra gelmemişti.
Akşamüstüne doğru markete uğrayayım bahaneli kısa yürüyüş filan derken akşamüstüne ulaştık bile.
Sabah kahvesine giderken poyraz çok sert esiyordu, güneş olmayan yerlerde adeta donduruyordu. Akşamüstü çıktığımda biraz daha sakindi, güneş daha çok ısıtıyor hissi veriyordu.
Son iki günün güzelliği balkondaki bir başka kaktüsün çiçek açması oldu.
Üstteki önceki gün, alttaki bugünkü haller...
Kaktüsler nazlı çiçekler. Benim kaktüsler de güzelliklerini sergilemeye başladılar.
YanıtlaSilSevindim.
Kaktüslerin çiçekleri bitkinin gövdesine bakarak umulmayacak kadar nazlı ve zarif oluyor, her seferinde hayran kalıyorum Makbule Hanım. :)
SilSizinkiler de başlamış, ne güzel. <3
oyy ne tatlı olmuş o kaktüs! Biliyorsun bir kaktüssever olarak şu sıralar onların zamanı. Benimkilern de coşmaya başladı..
YanıtlaSilEvet Buketciğim, tam zamanı çiçeklerinin. :)
SilFakat ömürleri kısacık, o güzellikler ne kadar az duruyor, değil mi?
kaktüsler ne acayip bitkiler. o gövdeden böyle bir güzellik çıkacağına inanamıyor resmen insan!
YanıtlaSilBen de aynı şeyi düşünüyorum, doğanın işleri işte! :)
Sil