Dün gece uykuya dalmadan önce "yarın yapacak çok iş var, nasıl yetiştireceğim acaba" düşüncesiyle cebelleşiyordum. Oysa, uyumadan önce yapılması gereken son şey, ertesi güne negatif ya da imkansız işler listesi olarak bakmak olmalı.
Sabah aklım başıma gelmişti, önce bir liste yaptım, işleri sıraya dizdim, listenin sonuna belki yarın olur niyetiyle "Göztepe Parkı'na gidip lalelere bakmak" notunu ekledim.
Egzersiz yaparken aklım bir kez daha başıma geldi ve neden yazdığım maddeleri tersinden uygulamıyorum ki dedim.
Bu satırları yazarken sabahki zihin açıklığımın semeresini yaşıyorum, şöyle anlatayım:
Evde işlerim bitince minibüs caddesine yürüdüm, bir minibüse bindim onbeş dakika sonra Göztepe ışıklarda indim ve Tütüncü Mehmet Efendi Caddesinden aşağıya Bağdat caddesine doğru yürümeye başladım.
Aman efendim! Meğer caddenin Marmaray Göztepe istasyonu civarından itibaren büyük kısmı trafiğe kapalıymış, zira Göztepe, Ataşehir, Ümraniye metro hattının inşaatı sürüyormuş ve neredeyse bitmek üzereymiş, deneme seferleri başlamış.
Ne kadar uzun zamandır oralardan geçmemişim, böylece anladım.
Yaklaşık 20 dakika sonra Bağdat caddesine ve hemen sonra Göztepe Parkı'na ulaşmış oldum.
Parkta laleler açmıştı, sabahın serinliği ve tenhalığı, usul usul ısıtan güneş, rengarenk laleler, arap sümbülleri, yavaştan yapraklanmaya başlamış sakuralar hep birlikte şenlik gibiydi.
Parkı aşağı yukarı bir kaç kez bakına bakına ve ağzım kulaklarımda dolaştım, fotoğraflar çektim.
Parktan sonra caddeden yürüdüm, CKM'nin yakınında bir kahve molası verdim, Tarhana Baba dükkanına uğradım, Uşak tarhanası aldım. Şaşkınbakkal'daki lokumcu Cemilzade'den annemin siparişi lokumları aldım. Bizim mahalleye doğru yürürken para çektim, peynir, et, börek alışverişleri için gereken yerlere uğradım ve eve ulaştım.
Aa! Hiç de gece gece gözümde büyüttüğüm gibi olmadı, üstelik eve dönünce iki kap yemek bile yaptım.
Demek ki neymiş? Sabah ola hayrola sözünde keramet varmış.
Aslında fotoğrafa yansıyanla gözümün gördüğü o kadar farklı ki!
Gerçekleri çok çok aha güzel ve ışıltılı.
Gerçekten fotoğraf gerçeğini yansıtmıyor doğada, o lalelerin şahane göründüğüne eminim. Bahar ne muhteşem bir mevsim...
YanıtlaSilEvet canım, en iyi sen bilirsin, sen de epey doğa fotoğrafı çekersin zira. :)
SilBahar <3 ben / biz. :)
Oturduğum yerden gezmiş kadar oldum. Şu blogları akıl edip de icat edene her gün dua ediyorum.
YanıtlaSilOh ne güzel, böyle geri bildirimler okuyunca ayrıca seviniyorum. :)
SilYa ne güzel anlatıyorsun günlük geçtiğin yolları Sevincim, bildiğimiz kaotik şehir sokakları değil de sanki, masal geçitleri.
YanıtlaSilÖyle geliyorsa sana, ben öyle gördüğümden de olabilir, sen öyle duymak istediğinden ötürü de olabilir. Her iki halde de, sonuç iyi. <3
SilPlanlanan maddeleri tersinden uygulayıp gerçekleştirmenin sırrı, çiçeklerin verdiği enerjiden olsa gerek. Sakuralar... özlenen çiçekler.
YanıtlaSilKesinlikle doğru teşhis sevgili Makbule Hanım, çiçeklerin enerjisi harika hissettirdi. :)
Silharika bir plan olmuş :))) ah canım Göztepe ve Caddebostan...İstanbul'da beni en mutlu eden yerler.
YanıtlaSilPlan iyi oldu, işledi şekerim, aferin bana. :))
Silgerçekten de gözün gördüğü ile kameradan yansıyan aynı olmuyor ... doya doya bakmak ve o güzelliği anımsamak için bir iki poz çekmek en iyisi :)
YanıtlaSilŞulem, tam olarak öyle yaptım ben de. Tuttum kendimi, bir kaç tane çektim, sonrasına seyir baktım. :)
SilÇok akıllıca ve teknik bir hamle olmuş tersten başlamak:) çiçekler ve bahar senin cümlelerinle daha şahane, iyi bayramlar diliyorum,sevgiler:)
YanıtlaSilSevdacığım, ben de size iyi bayramlar diliyorum, sevgiyle kucaklıyorum. :)
SilBu ters hamleyi başka zaman da hatırlamalıyım. :))