Dün ada sefası sırasında çektiğim bir kaç fotoğrafı daha eklemek istedim, dolayısıyla bugün yine adadayız gibi oluyor.
Bu arada adaya iyi ki dün gitmişiz, bugün hava yine çok kapalı ve sevimsizdi, çöl tozları üstüne yağmur serpiştirir gibi oldu. Şimdi tüm arabaların üstü -off road yarışından çıkmışlar sanki- çamura bulanmış görüntüsünde.
Adada bizim de gençken yapmayı en çok sevdiğimiz şey, bisiklet kiralayıp tur atmaktı. Gençler halen bisiklet kiralayıp geziyorlar.
Bu bisikletçi gidonların önüne taktığı sepetleri yapma çiçeklerle süslemiş. Albenisi daha fazla olsun diye midir nedir?
Çiçekler plastik değil de gerçek olsaydı diyeceğim, çok olacağım.
Büyükada'nın ünlü köşklerinden birisi, Mizzi köşkü ve astronomi meraklısı köşk sahibi ünlü hukukçu Lewis Mizzi'nin gözlem yaptığı astronomi kulesi.
Astronomi kulesi süs için değil, Sinyor Mizzi'nin yaptığı gözlemler sonucu keşfettiği Merih ve Ay'daki iki krater onun ismiyle anılmakta.
Köşk hakkında daha çok ayrıntı öğrenmek isterseniz ki bence merakınıza değecek, burada bir blog yazısını önerebilirim.
Adadaki kocaman ve bakımlı köşklerin yanında, yukarıdakine benzer sahipsiz ya da bakımsız kalmış onlarca köşk var.
Bunun yanı sıra, halen onarımı bakımı süren pek çok köşk de var. Adliye ve Kaymakamlığın bulunduğu köşk çok büyük onarımda, oradaki resmi kuruluşlar yakınlardaki başka köşklere taşınmışlar.
"Hatırla Sevgili" dizisinin çekildiği köşklerden Yasemin'in evi olarak bilinenin yarısı (ikizi) perdeyle kapatılıp bakıma alınmıştı. Ahmet'in evi olan köşk de yakın zamanda bakıma alınmış, sanırım onun işleri bitmek üzereydi.
Ufak Not:
Şarkının altındaki açıklamaları okumanızı öneririm.
Bunu bilmiyordum, çok hüzünlüymüş :( Bildiğim bir hüzünlü ada şarkısı daha var, belki sen de biliyorsundur. Tarihçi Ahmet Refik Altınay ile bestekar Osman Nihat Akın iyi dostmuşlar, her yaz adada buluşur, gezer, tozar vakit geçirirlermiş. Bir kış Altınay ölmüş. Ertesi yaz O. Nihat Akın arkadaşının hasretinden şu şarkıyı bestelemiş:
YanıtlaSilYine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi
Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
Bende şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi
Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
Bu şarkıyı biliyorum, kimin için bestelendiğini bilmiyordum, çok hüzünlü. :(
SilÜniversitede iken arkadaşlarla şarkıda adı geçen Dil'deki (Dil burnu) ormanlık alana gider piknik yapardık. :)
Şarkıyı eskiden beri bilirdim, anam pek şarkı söylerdi ama şarkıda geçen Dil'e bir türlü anlam veremezdim. Ta ki Büyükada'ya gidip Dil burnunu öğrenince taşlar yerine oturdu :)) Büyükada ne muhteşem bir yer, paraları ortak koyup bir köşk mü alsak :)))) (Aç tavuk ve darı ambarı meselesi :))))
Silay ağladım sabah sabah bu dostluğa...ağlayasım vardı genel olarak herhalde!
Silortak köşke beni de ortak edin lütfen :)
Ortaklı ortaksız, her türlü köşk zaten hayal de, bol ortakla belki müştemilat filan bulabiliriz. Haydi o zaman kim tutar bizi! :))
SilŞarkı ile yazı ne güzel bir birliktelik sağlamış. Büyükada da çok güzel ama ben Burgaz Adası'nın o doğal ortamını daha çok sevmiştim.
YanıtlaSilSevgiyle.
Teşekkür ederim Makbule Hanım. :)
SilAslında biz de Burgaz adasını daha çok seviyoruz, epeydir gitmediğimiz için olsa gerek Büyükada'yı özlemişiz. :)
adalar hep güzel. hep çekici. bu zamanlarda daha da güzel hatta, daha sakinken...
YanıtlaSilYazın, kalabalık zamanlarda insan çevreyi, ağacı, çiçeği, yapıları filan göremez hale geliyor. Şöyle ferah ferah etrafı seyretmenin keyfi başka. :)
Sil