Sabah 7'de uyandım, dün akşam uyumadan önce "sabah erken uyanıp yürüyeyim" planı yapmıştım. Tamam işte, plana uygun uyandım pek güzel ve derken yeniden uyuyuvermişim, uyandığımda 8:30 olmuştu. Boşver şimdi yürüyüşü dedim şahsıma, öğleden sonra yürürsün nasılsa.
Madem öyle gel böyle! Önce egzersiz, sonra kahvaltı, ardından annemde çorba, zeytinyağlı yapmak derken vakit akşamüstüne yakınlaştı da sonra yürüdüm.
Mutfakta iş yaparken nefis Dilek Türkan'ın konuk olduğu "Çok Akustik" programını dinledim. Çok tatlı bir bölümdü, kulak vermek isterseniz burada.
Bu haftanın güzellerinden, -göstermesem olmaz- Sabancı Müzesinin bahçesindeki güzelim fıstık çamı,
Fotoğrafı büyütüp bakmanızı rica edeceğim, gövdenin alttan üçte birlik bölümündeki muhtemelen kırılmış dal oyuğunun içinde bir başka çam fidesi büyüyor,
Hayata bağlılık mı demiştiniz?
.
Dilek Türkan çok iyi geldi, iyi ki paylaştın Ekmekçim. İncesaz konseri olsa da gitsek dedirtti bana :)
YanıtlaSilAh ah! Olsa da gitsek, ne güzel olur. <3
Sil