Sabah ezanında uyandım, bir süre uyusam mı kalksam mı tereddüt ettim.
Aklıma yolculuk öncesi Storytel'de gördüğüm, başlamaya niyetlendiğim ve nasıl olmuşsa basılı halini daha önce okumadığım Orhan Pamuk'un "Ben Bir Ağacım" kitabı geldi, dinlemeye başladım.
İlk iki bölümü dinlemiş, sonra uyumuşum, kahvaltıyı hazırlarken uyuduğum bölümleri başa aldım dinlemeye devam ettim, yarıya yaklaştım.
Öğlene doğru mahallede biraz turladım, yufkacıya, peynirciye uğradım, biraz yürümüş oldum.
Yarın kahvaltıya ağır misafirim var; öğleden sonrasını çorba, börek, zeytinyağlı, tatlı yaparak, ocak başında geçirdim.
Mutfakta çalışırken müzik dinlemeyi seviyorum, şöyle mesela.
Bir ara annem geldi, birlikte çorba içtik. Ben böreğin yufkalarını tepsiye sererken "o kadar süt fazla değil mi, pişmez o börek" dedi. "Her zaman böyle yapıyorum anne, kötü mü oluyor?" dedim. "Yok öyle değil de fazla o süt" dedi yine.
Bunu yazdım, çünkü bu yaşımda bile annemin eleştirisi eksik olmuyor konusunda tarihe not düşmek istedim. Tarih ne yapacaksa benim bu notumu?
Mevsimin ilk kabak tatlısını pişirdim...
Anneler eleştirmek için varlar, yaşımız kaç olursa olsun :)) Mevsimin ilk kabak tatlısını ben de hafta başı pişirdim çocuklar gelecekti ama kabak lifliydi çok sevmedim. Bir de ceviz kalmamış tahinle sosladım :))
YanıtlaSilEvet Leylakcığım, özellikle bizimkilerin nesli öyle. Biz de onları göre göre kendimizi terbiye ediyoruz. :))
SilEskiden bu kadar çok çeşitli kabak yoktu. Benim ilk aldığım kabak da lifliydi, onu çorba yaptım. Bu defaki tatlı ve lifsizdi, iyi oldu. :)
Yalnız kabak tatlısı "Bennn kabak tatlısıyımmmm!" diyor, Sevgili Okul Arkadaşım, elinize sağlık:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Sevgili Okul Arkadaşım. :)
SilSayesinde ağır misafire mahcup olmadım. :))
anne olmanın şanından eleştirmek :P senin böreğin de kabak tatlın da şahane olmuştur eminim. eline sağlık canım
YanıtlaSilSon durum şöyle; anneme göre böreğin ıspanağı fazla ve kabak tatlısının şekeri az olmuş. Oğlum beğendi, bence sorun yok. :))
Sil