Sabah yine yaĝmur serpiştiriyordu, sonra güneş açtı hava ısındı, önünüzdeki bir kaç gün yine ılık olacakmış. Adım adım sonbaharda ilerliyoruz böylece. Bugün S. "şunun şurasında yılbaşına ne kaldı, sonra yine yaz gelecek" deyiverdi. Dur yahu dedim, önce kış gelsin, yazı sonra bekleriz.
Sabah uyandığımda bir süre müzik dinledim, nefes çalışması yaptım. Dinlediğim melodilerden birisini şuraya ekleyeyim sizin için.
Öğleden sonra kardeşim geldi, annemle oturduk çay içtik. Araya yolculuklar girince epeydir ana kız oturması yapamamıştık, hasret gidermiş olduk.
Henüz Balkanlardayım,
Ekmekcikız'da yolculuk tefrikası sürdükçe orada kalacağım sanırım,
Grafitili duvar Prizren'de ırmak kenarındaki seyir setinden,
Arka plandaki set üstündeki binanın alt katı lokanta,
çok soğumuştu birden ama di mi? bugün tam güz havasıydı, pek güzeldi
YanıtlaSilBu hafta bir gün kış, bir gün güz, bir gün bahar sırasıyla gitti, baksana bugün günlük güneşlik. :))
SilBiz de üşüyorduk iki gündür güneş yine gösterdi yüzünü. İnsan geziden sonra bir süre etkisinden çıkamıyor. Biz de bir hafta kadar İstanbul'da imiş gibi yaşadık :)
YanıtlaSilYaz aylarındaki gibi kaçmak zorunda kaçmıyoruz ya böylelikle güneş bu mevsimde mutluluk veriyor Leylakcığım. :)
SilAyakların koşarak geldiği yerden ruh yürüyerek döner gibi bir söz hatırlıyorum, Kızılderili sözüymüş. Bizimki de o hesap, ruh anca gelecek. :))
" Ekmekçi Kız " ile ortak yol arkadaşlığınıza imreniyorum. Oradaki yorumu da ikinizi birlikte düşünerek yazdım.
YanıtlaSilİyi yolculuklar. Sevgiyle.
İki blogu birden sürdürmek zaman zaman yorucu olabiliyor Makbule Hanım. Bazen sonradan başladığım Her Güne Üç Güzel Şey'i bırakayım artık, Ekmekcikız'a daha çok zaman ayırayım diyorum. Sonra günlük yazmaya biraz daha devam edeyim diyorum.
SilBakalım artık... :)