Dün gün boyunca üzerime yapışan yolculuk yorgunluğunu bugün attım sayılır. Ruhum henüz Balkanlarda bir yerlerde sanırım, belki bir iki güne dek buralara ulaşır. Gerçi gündelik hayat o ulaşımı hızlandırmak için elinden gelen gayreti gösteriyor, bakalım ruhum ne kadar direnecek?
Sabah hafta sonu kaçırdığım Barış Özcan videosunu dinleyerek güne başladım, ardından Armağan Çağlayan'ın Murathan Mungan söyleşisini dinledim. İkisi de çok ilginçti.
Burada Barış Özcan'ın Cesur Yeni Dünya videosunun linki var, bakmak isterseniz.
Valizi boşalt, sil ve kaldır, çamaşır yıka, yemek yap, biraz alış veriş, annemin oynayan tansiyonuna müdahale derken günü bitiriyoruz işte.
Balkanlarda Türk kahvesi olmazsa olmazdı haliyle,
Ohrid kıyısındaki kafelerden birinde günün ilk kahvesi,
Fincanlar bizdekinden büyük, bizde şimdilerde duble denen kahveler gibi.
gayet makul bence büyüklüğü, normal türk kahvesi fincanları beni pek kesmiyor , malum :)
YanıtlaSilNeyse ki kahvesini bizdeki manda batmaz ayarında bol koymuyorlar, yoksa içerken yarısında pes ederdim. :))
Sil"Bankalarda" türk kahvesi diye okumuşum. Hangi banka ki ona geçeyim diye düşündüm :D Bu arada ruhun bu bedenin olduğu yerden/halden bağımsız kafasına göre gezinebilmesi hali çok güzel değil mi ya? :)
YanıtlaSilSabah mahmuru Elifciğim. <3
SilDoğrusu ruhun bedenden bağımsız hareket etmesi, özellikle güzel anıları tekrar yaşamak için iyi oluyor. :)
Hemen eklemişsin yana!!!!! Çok teşekkür ederim!
YanıtlaSilEvveettt! Yayındaşlarım arttıkça seviniyorum. :)
SilAyrıca senin yeniden açıktan yazman ve yeni tarzın çok hoşuma gitti. <3