Bulutlu bir sabaha uyandık, yağmur da yağsa pek güzel olacaktı, bulut serinliğiyle idare ettik.
Sabah yürüyüşünü sahile kadar uzatmadım, bugünlük Suadiye'ye kadar indim, dönüşte markete uğradım.
Sokaklar sakindi, sanki insanlar sabah serinliğinin tadını çıkarıyor, biraz daha uyuyorlar hissine kapıldım.
İtalyan asıllı Fransız filozof Emanuele Coccia'nın kitabı Metamorfozlar'a başladım.
Arka kapak yazısı şöyle diyor:
"Biricik zannettiğimiz yaşamımızı yeryüzündeki canlı cansız her şeyle paylaştığımız gibi, bize ait olduğunu düşündüğümüz bedenimiz de bizlere, bizden öncekiler tarafından bahşedilmiş.
Metamorfozun hiç bir zaman sona ermeyeceğini kabul edersek, doğumu bir başlangıç, ölümüyse son gibi görmek imkansızlaşıyor"
İlginç bir okuma tecrübesi oluyor, Alara Çakmakçı'nın çevirisi de güzel.
Bugün patlıcan közlerken düşündüm. Çoğu insan yaz kokuları arasında patlıcan biber kızartması kokusunu önde sayar herhalde. Benim için ise közlenen patlıcan kokusu en yaz kokulardan.
Yürüyüş anısı, koca gövdeden yol bulup çıkan dal üstünde filizlenen yapraklar, tazecik...
"Benim için ise közlenen patlıcan kokusu en yaz kokulardan." Bu cümleye bayıldım:) Okurken direk aklıma gelen Tokat kebabı oldu, belki daha önce de sözünü etmişimdir, ata topraklarına giderken babam mutlaka meşhur lokanta Cimcim'de durur kebap yaptırır, Çamlıbel'e varınca da çeşme ve bir ağaç olan zirvede götürürdük onları, bugünden bakınca ne şahane bir ritüelmiş o diyorum. Yaa... bazen bir cümle sadece bir cümle değilmiş demek ki, Sevgili Okul Arkadaşım:)
YanıtlaSilBazen öyle denk düşüyor işte Sevgili Okul Arkadaşım. :)
SilHem ne güzel anılar cana gelmiş bu defa. )
Bizim aile için de köz patlıcan, soğanlı domatesli maydonozlu salata yapılmak üzre ve ahhh ananem usulü (10 senedir o tadı bulamadığım) zeytinyağlı börülce ya da fasülye kokusudur yaz…. Ahhh ah.
YanıtlaSilBen de tam o salatayı yaptım, o közlenmiş patlıcanlarla... :)
SilAnnaneciğinin ruhuna değsin. <3