Bugün hava kapalıydı, ıslaktı, serinceydi; tam gezme havası!
Kendimi sırtımdan ittirerek de olsa bu havayı kaçırmadım ve bir gezip döndüm.
İstiklal caddesine Beşiktaş Taksim üzerinden gitmiştim. Dönüşte Tünel'e yürüdüm, vapura Karaköy'den bindim. Karaköy'deyken bir anlığına iç sesim, "şuradan tramvaya atlayıp Sultanahmet'e gitsen ya?" dedi, pek yüz vermedim, o da başka günün programı olsun madem.
Kadıköy'de bir küçük çarşı turu attım, karnımı doyurdum, İş Bankası Kitapevinden kitap aldım, Baylan'da kahve içtim. Eh, yeter bugünlük, epey bir dolandım yağmurda.
Derken, bizim mahallede metrodan inerken güneş açmaz mı?
Boşuna bizim mahalleye "yaz köşesi" demiyorum ya, son yağmur buraya yağar, ilk güneş burada açar.
Karaköy'den Kadıköy'e geçişte bindiğim vapur, o pek sevmediğim ütü şekilli olanlardandı,
Dışarıda oturulmuyor, yağmur ıslatıyor, içeride oturunca camlardan bir şey görülmüyor,
Böyle puslu mu hülyalı mı belirsiz bir manzara oldu, sonuçta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!