5 Haziran Pazartesi

 Yıl başından bu yana günün üç güzelini yazma uğraşısına fazla önem vermez oldum. O günün önemli saydığım bir iki konusunu, varsa güzelliğini yazıp geçiyorum. 

Güzellik arama uğraşını sürdürseydim, bugün için şunları yazabilirdim:

İyi ki buzdolabı bozuldu, bu sayede hayli zamandır aklımda olan ancak üşendiğim buzdolabı temizliğini yapmış oldum. Dolabın kapıları açılıp, içindeki her bir nesne tek tek dışarı çıkınca rafları, sebzelik ve buzluk kutularını her şeyi ama her şeyi bir güzel sildim, temizledim. Ohh, pir-ü pak oldu.

Efendim, meğer buzdolabımızın termostat bişeysi bozulmuş, bu nedenle asli görevi olan soğutma işini yapmıyormuş, o şeyin değişmesi gerekiyormuş ve bunun için dolabın çalışmasının durdurulması, kapılarının açılması, tüm buzlarının erimesi gerekiyormuş ki değişim sağlıklı biçimde yapılabilsin. 

Haliyle, öyle açık kapılı şey buzdolabı işlevini yerine getiremiyor. İçindekilerin uygun bir yerler, mümkünse başka bir buzluk ve buzdolabı bulunup yerleştirilmesi gerekiyor. Çok şükür, annemle aynı apartmanda oturuyoruz, böylece bizim buzluktan ve dolaptan çıkardığım yiyecekleri vs. annemin dolabına tıkıştırabildim.

Eve servis gelmişken şu çamaşır makinesine de bir baktırayım demiştim,  olana çare yok,  onun da amortisörleri patlamış, kazanında bilmem ne olma ihtimali de varmış, ben en iyisi yenisini alayımmış. Yok artık, dedim onu da tamir edelim lütfen.

Bu durumda, bu iki büyük beyaz eşyanın tamirine eskiden olsa bir evin beyaz eşyasını alacak parayı vereceğim, olacağı o, şimdilik. 

Bugün çiçek böcek ağaç deniz resmi yerine olay yeri inceleme fotosu gibi günün öznesini takdim ediyorum.