23 Mart Perşembe

Sabah erkence aile hekimliğinin yolunu tuttuk, annem için tahlil yaptıracaktık, gitmişken ben de senelik kontrol niyetine kan verdim. Bakalım, yarın sonuçlar çıkınca doktor ne yorum yapacak?

Kardeşim bizi getirip götürme işinden sonra cadde tarafına gidecekti, ben de yanına eklendim. Hava kapalıydı, serindi ve arada ince damlacıklar düşüyordu, olsun, beremi ve atkımı taktım, üşümedim. 

Biraz kitapçılara baktım, bir kaç kitap aldım, yürüyerek eve döndüm.

Öğleden sonra DAD'ı okumaya başladım, arada sırada pencereden gökyüzüne baktım, olurda leylek görürüm düşüncesiyle. Bulutlar oldukça alçaktı, bugün de pas geçtik leylekleri.

Sabah Gazete Duvar'da Zehra Çelenk'in son yazısını okudum. Başlığı "Erkeğin aşkı kadın yazara verilmiş bir paye değil, yazar kadınları 'okuyun' " 

Yazının alt başlığı devam ediyor: "Kadın yazarlar yazarlıklarını hasır altı edecek şekilde hep “erkeklerin ilham perisi” olarak konuşuluyorlar. Adeta bir “lisedeki popüler kızı kapma çekişmesi”ne dönüyor mesele. Halbuki bu kadınların hiçbirinin “esas" derdinin erkeklerin arzu nesnesi olmak olmadığı açık. O erkekler niye ilham perisi olmuyor mesela bu kadınların, kıllı peri olmaz diye bir kaide mi var?"

Yazının tamamı için üstteki paragrafa tıklayabilirsiniz.

Bugün aldığım kitapları kütüphaneye dizerken, geçen gün aldıklarımı gördüm ve ilk kez görür gibi şaşaladım, sonra hatırladım. 

Şimdi hepsi bir arada, her telden çalarak okunma sıralarını bekliyor.