Kısa bir sabah kahvaltısının ardından evden çıktım, sağa sola bakınarak yürüdüm, metroya bindim Kadıköy'e ulaştım. Biraz kalabalık olur bu saatte düşüncesindeydim, oysa oldukça rahat bir yolculuk oldu.
Nüfus Müdürlüğüne yürüdüm, randevu saatinin 30 dakika öncesinden itibaren sıra numarası alınıyor, genel numaratörde elinizdeki fişteki rakamı görünce, ilgili memurun masasına gidip başvurunuzu yapıyorsunuz.
İşlemler oldukça kısa sürede tamamlandı, öyle ki dışarı çıktığımda henüz dün aldığım randevunun saati gelmemişti bile.
Kadıköy Çarşısının sabah mahmurluğundaki hali pek güzeldi; lokantalar saat itibarıyla bomboş, şarküterilerde, kuru yemişçilerde, balıkçılarda, manavlarda tek tük müşteri var gibi.
Baylan'da kasadan ve vitrinlerden sonra, sağ taraftaki küçük masasında oturan yaşlı bey yine çikolata kutularını doldurmakla meşguldü, arka tarafta kimseler yoktu, vitrindeki rengârenk tatlı ve şekerlere bakındım. Kedi dili alsam diye düşündüm, tirami-su yapsam pek güzel olur, peki kime yedireceğim, vazgeçtim.
Sokağın karşısına geçtim Hacı Bekir de tenha sayılırdı, arka masalarda bir kaç müşteri çay içiyordu. Yine vitrin seyrettim, kaymaklı lokuma, badem ezmesine, acıbadem kurabiyesine baktım. Oğlum acıbadem kurabiyesini ne çok sever dedim içimden, yine bir şey almadım çıktım.
İş Bankası Yayınlarının kitapçısına girdim, ne güzel kitaplar, yeni yeni basılmış olanlar, ilginç konular, klasikler... Epey oyalandım bakındım, bu defa elim boş çıkmadım, üç kitap aldım.
Çarşı gezmesinden sonra hemen metroya girmedim iskeleye doğru yürüdüm. deniz kenarında durdum, vapurları seyrettim, deniz pırıl pırıldı içim açıldı.
Kitapçı kedisi yeni kitapların üstünde yayılmış, desterunu almadan bakılamıyor, kitap seçilemiyor...
ah tirami-su !!!! beni kalbimden vurdun. ben yerdim diyecektim de nerede yerdim, ben de yiyemezdim. bende de efsane bir tarif var. yıllar önce internet forumlarından bulup aldığım. kıyı köşe tarifi ama efsane.
YanıtlaSilBendeki tarif pek lezzetli sonuç vermişti Joecuğum, bir kaç kez yapmıştım.
SilHatta on sene önce şurada yazmışım:
https://ekmekcikiz.blogspot.com/2012/08/tiramisu.html
Senin tarife benziyor mu?
Kadıköy çarşı ne çok severdik bir zamanlar. Şimdi zor geliyor gitmesi ancak işimiz düştüğünde. Baylan'ın da tatlıları güzeldir ama. Her şey ev kalabalık ve çoluk çocuk varken güzel oluyor da arada kendimizi de şımartmalı tiramisu mu istedik, yapıvermeliyiz:) bence. Ah bu İstanbul kedileri her yerdeler her yerde..Sevgiler.
YanıtlaSilKadıköy'e gitmek bana kolay geliyor, metroya atlayınca tamamdır. :)
SilBaylan her zaman bir numara, insanın kendisini şımartmak için gideceği yerlerin başındadır. Yine de bir tatlıyı dost sohbetiyle paylaşmak daha lezzetli sonuç veriyor, sanırım. :)
Sevgiler benden de. :)
Kimlik hayırlı olsun. Pasaportu da artık ıslatmamız lazım ;)
YanıtlaSilTiramisuyu yememenin nedenini ben anladım, boğazından geçmedi... Daha 10 senelik anneyim ama bana da oluyor ;) Kavuşun da birlikte tiramüsunun en güzelini de başka tatlıları da birlikte yiyin evlatlarla :) kendime de komşu ülke kontenjanında pay çıkartıyorum bak....
Kimlik posta ile gelecek, yeni usul öyle. Pasaportun süresi bitmeden kullanılabilse hoş olacak doğrusu. :))
SilUmarım bir vesile olsun, annemin sağlığı yolunda gitsin ve bir evlatlar buluşması yapabilelim. Şeytanın bacağını bir kez kırabilsem, sen de sıradasın mutlaka. <3
bu işbankası kedisi beni benden alıyor her seferinde. Elektramla benim "kitapçı kedisi" olma hayalimizi hatırlıyorum onu her gördüğümde :)
YanıtlaSilKadıköy çarşıda tur atmak kadar sevdiğim az şey vardır bu hayatta. çocukluğum, gençliğim, ve bugünüm hep birlikte eşlik ediyorlar bana sanki :) okumak bile iyi geliyor :)
Ben bu hayalinizi ıskalamışım ya da ciddiye almamışım ve fakat ikinize de çok yakışır, kesin! :))
SilO çarşıda her defasında başka bir ayrıntı keşfetmek mümkün, her yerini ezberleyemedim bile, henüz. :))