7 Ocak Cumartesi

Günün Tespiti:

Sular soğudu arkadaşlar, bence henüz tam ortaya çıkmamış gibi yapsa, bir yerlerde saklansa da kış geldi. İnanmazsanız o buz gibi akan suyun altında sebze, salata yıkayın anlarsınız, ne demek istiyorum.

Günün Sohbeti:

Markete gitmiştim, dün pazardan almayı unuttuğum çarliston biberden bir kaç tane seçiyordum. 

İki genç de sebzelere bakınarak bir şeyler alıyordu, genç dediysem 18 civarı en fazla, bir kız bir erkek, aralarında kâh İngilizce kâh Türkçe konuşuyorlar. Hikayeyi yazdım, yurtdışında yaşıyorlar ve memleket gezmeye akraba ziyaretine gelmişler.

Maviş gözlü kız, bana seslendi "affedersiniz brokoli gördünüz mü, burada var mı, dışarıda var mı?" Cevapladım, dışarıda görmedim, şu tarafta olabilir mi?

Maviş tekrar sordu "saçma bir şey sormadım değil mi, brokoli bu mevsim olur mu?"

Olur olur dedim, tam mevsimi. 

O sırada ben çarliston biberleri aldım, pul biber almak için biraz ilerideki raflara yöneldim.

Bir iki dakika sonra tekrar sebze reyonunun önünde rastlaştık, ellerinde bir adet pırasa vardı ve kız soruyordu delikanlıya "başka ne lazım, ne alacağız?"

Delikanlı şey dedi, soğan, ama o soğandan değil, yüzünü buruşturdu "bahar..." dedi, gülümsedim, daha fazla dayanamadım ve taze soğan mı demek istiyorsunuz, yeşil soğan ya da? Onlar burada bakın, dedim.

İkisi de içtenlikle güldü, teşekkür etti. 

Genç kız bir demet soğanı aldı, o sırada arkaya gizlenmiş brokolileri de gördük birlikte, "aa, buradaymış" dedik. Bir tanesini eline aldı, ben diğerine baktım,  bu daha taze gözüküyor dedim, "tamam" dedi, değiştirdi.

Öyle tatlı ve neşelilerdi ki, içimden geçirdim;  yurt dışından gelmişler belli, bizim çocuklar bu kadar neşeli olamıyorlar. Başta kendi yazdığım hikayemi kendi kendime doğruladım.

Günün Çiçeği:

Bu sene biraz erkenci davranan sukulentimin sarıları...