12 Ocak Perşembe

* Gurbet kuşlarını yuvadan uçurduk bugün.

Sabah alanda buluştuk iki aile, çocuklar bagajlarını teslim etti, oturduk birer çay kahve içtik.

Sonra sarıldık teker teker, fotoğraflar çektik, el salladık yolculadık.

Uçakları vaktinde kalktı,  yerlerine ulaştılar, şehre giden tramvaydan aradılar haber verdiler, geldik.

Ardından geçici olarak kalacakları mekana yerleştiler, karnımızı doyurmaya çıkıyoruz dediler.

Eh, bundan sonrası için şansları açık olsun, iyi insana denk gelsinler dileğimiz her daim dilimizde.

** Havaalanına kardeşimle gitmiştik, dönüşte anneme geldik, haberleri verdik, yemek yedik, çay içtik. Bu da günün bonusu oldu.

*** Kardeşim gittikten sonra ortalıkta dolandım, oğlumun odasına girdim çıktım. Kitaplıklarda, odada kalan bir kaç eşyayı yerleştirdim. 

O yetmedi salona damladım, kitaplıklarda gözüme fazla gelen bir şeyleri indirdim kaldırdım, yer değiştirdim,  banyoya tuvalete baktım, oralarda bir şeylerin yerini değiştirdim, oyalandım böyle böyle.

Konuyla ilgisi var mı yok mu tam bilemedim ama, bu sabah okuduğum bir twiti şuraya ekleyesim geldi.

Alttaki paragrafa tıklarsanız, bir iki ek paragrafı daha okuyabilirsiniz.

Çok fazla emek verdiğimiz bir şeyden, bize zararı da olsa vazgeçmekte sorun yaşarız. Pahalı ama kullanmadıgımız masayı atamayız, artık bize zarar veren ilişkiyi yıllarımızı verdiğimiz için bitiremeyiz.
Bunun adı “Concorde Yanılgısı”.

Çook uzaktan çekilmiş giden yolcular fotosu günün anısına burada dursun.