* Gece dörtten sonra nöbet yazmışlar, ben de mecbur kalktım tuttum nöbeti. Şaka bir yana, bu hafta iki oldu, kitap gecesi yapışım. Gündüzler çuvala girmedi, gün ışığında okusam da olur aslında, gel gör bünye inatçı, gece oku kardeş diyor.
Annie Ernaux'a devam ediyorum, bu defa Boş Dolaplar elimde. Yine ilgiyle, beğenerek okuyorum, sabah ezanını buluyorum nihayet.
** Kitaptan sonra, gözüm dinlensin kulağım çalışsın düşüncesiyle Nilay Örnek'in Nasıl Olunur serisinden Yankı Yazgan söyleşini açtım. Onun arkasından biraz klasik müzik dinledim, neden sonra güne başlayacak enerjiyi toparlayabildim.
*** Öğlende arkadaşlarımla buluştum. Bayan E.'nin davetine icabet etmek üzere tıngır mıngır yol aldık, Bayramoğlu'na ulaştık.
Yolda, eskiden çocuklar küçükken gittiğimiz Darıca Hayvanat Bahçesinin yakınlarından geçtik, o günleri andık.
Arkadaşımızın evinde bir masa etrafında toplandık, sohbet ettik, yemek yedik, sağlığa kadeh kaldırdık.
Dönüş yolunda yağmur biraz ıslatır gibi yaptı, trafik fazla bunaltmadı, güzel bir gün tatlı tatlı tamama erdi.
Dip Not:
Ateşe bakarken cazibesine kapılmamak mümkün mü?
İnsan gözünü o korlardan alamaz, baktıkça bakmak istersin,
Güzel ve sakin bir gün olmuş. Bugün benim günüm de huzurluydu. Şükürler olsun günümüze. Fazlasın da gözümüz yok:))
YanıtlaSilGerçekten şükürler olsun. :)
SilŞükredebileceğimiz olaylar, yaşananlar iyi ki var. :)
kor rengi nasıl büyüleyici değil mi?
YanıtlaSilGözümü alamadan bakıyorum ve adeta canlı gibi hissediyorum. :)
Sil