* Dün akşamdan kafaya koymuştum, "sabah kuaföre gideyim şu keratin bakımını yaptırayım". Netekim, uygulamaya giriştim, bizim komşu kuaför İ. bey, "keratin bakımı yaparken herkesin saçını düzleştiriyorlar, oysa sizin saçınız gibi dalgalı saçların karakterini bozmamak gerekir, dalgalı yapacağım" dedi. Ben de uyaroğlu olmaklığım nedeniyle "tamam peki" dedim. Neyse, adamcağız saçımı "özel" keratin şampuanıyla yıkadı, sonra saçıma birşeyler sürdü, o şey bir müddet saçımda kaldı, sonra vigoyla saç kurutuldu, perma tarağıyla şekil verildi, İ. bey eserinden memnun beni yolcu etti.
Gel gelelim, benim alerjik bünyem saça sürülen ve saçta tercihen iki gün yıkanmadan kalması gereken o "bakım şeysi"nden huy kaptı, kaşınmaya başladı. Biraz direndim, alerji hapı aldım, sonunda baktım olmuyor gidip saçımı yıkadım. Bu kadar keratinlenmek yetsin bana!
** Bugünün en tatlı anları, oğlumun evliliğine hayırlı olsun demek için arayan arkadaşlarımla ve yurt dışındaki kuzenimle ve de çocuklarımla konuşmaktı.
Çocuklar Kapadokya sonrası Kayseri üzerinden Amasya'ya ulaştılar. Amasya, oğlumun da tatlı gelinimin de nüfusta kayıtlı oldukları şehir. İlginç bir tesadüf oldu bu durum, yoksa aileler arasında eskiden gelen bir tanışıklık filan yok. Hayat böyle tesadüflerle güzel, değil mi?
*** Bir kaç gün önce bir arkadaşımın gönderdiği bir videonun izini sürünce, Müze Gazhane'de 5'ten Sonra Müzik başlıklı bir etkinlik yapıldığını gördüm. Etkinlik sayfasında olayın devamına ilişkin bir bilgi bulamadım, en azından Eylül, Ekim aylarında böyle bir çalışma yapılmış, mesela burada. .
Bir başka etkinlikle ilgili şöyle bir kayıt var, eğlenceli gözüküyor, belki baharda yeniden başlarlar.
Dip Not:
Kızım gitmeden önce marketten iki küçük kabak alıp gelmişti,
Saf saf sormuştum "götürecek misin",
"Aman annee, nereye götüreceğim? Hoşuma gitti aldım, sen onları pişirirsin" cevabı aldım.
Kabaklar henüz duruyor, mutfağa girdikçe seyrediyorum.
Son not, kabakların yanındaki ayva, gerçekten küçük kabaklar...
ben de geçen yıl almıştım o minnak kabaklardan, çok sevimlilerdi, bir süre süs olarak durdular sonra tepsisiyle kaldırdım, bozulmayacağını niye düşündüysem. Geçen aklıma geldi çıkardım, kabaklar çürüyüp eridiği gibi tepsinin kaplamasını da kaldırmış, üstelik kaplama leylak deseniydi :( Akılsız başın...
YanıtlaSilBöyle ilginç tesadüfler gerçekten "acaba önceden mi yazıldı" dedirtiyor. Benim gelin Denizli doğumlu, ben de oğluma Denizli'de hamile kalmıştım. Kader mi, tesadüf mü, tevafuk mu bilemedim...
Bir iki ay kadar bozulmadan dururlarmış esasen, seninkiler zamanaşımına uğramışlar şekerim, geçmiş olsun.
SilÇok haklısın, önceden yazılmış gibi. :)) Sizinkilerin Denizli bağlantısı da hoşmuş. :)
Sevinciiiiiiiim, bugün benim için 3 güzel şeyden biri senin yazını okumak oldu, 5 ten sonra müzik ve seçtiğin "eyvallah" parçası ise günün ikinci güzeli seçildi, çünkü şu günlerimin hava durumuna cuk oturdu :-) Elvan'a da katılıyorum, ben de o minyatür kabakları görünce heyecanlanıyorum, ama alırsam onlarla ne yapacağımı bilmediğimden kıyamıyorum, kocaman sarılıyorum tatlım, Alican'ımın mutluluğunu paylaşmak için ayrıca ses vereceğim :-)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim cancağızım ! :))
SilBiz de seni kucaklıyoruz, en yakın zamanda görüşmek dileğiyle, kucak dolusu sevgiler. :)
Amasya öyle güzel bir şehrimiz ki tekrar gitmek isterim. Normalde gördüğüm, gezdiğim yerlere gitmek istemiyorum çünkü gitmediğimiz dolu şehir var. Gittiğimizde şehrin çarşısında ki o handa ki otelde de kalmıştık. Çok güzeldi herşey.
YanıtlaSilKabaklar ne kadar mutluluk verici değil mi? Bu sene tohumları ayırıyorum bakalım yaza doğru ekmeyi düşünüyorum.
Evet ya, Amasya çok güzelmiş, çocuklar da öyle anlatıyor. Kısmet olur ve görürüz dilerim. :)
SilKabakların görüntüsünün güzelliği yanısıra tadı da çorba için çok uygun oldu, şekeri az, tam çorbalık. :)
Aman o küçük kabakların bazısı yenmiyor zehirli.. Siz benden daha iyi bilirsiniz mutlaka ama :))) Burada süs kabak sakın yemeyin diye satıldığından biliyorum ama belki cinsi farklıdır :P
YanıtlaSilKeratin bakımını ben de kafaya taktım ama kesinlikle türkiyede yaptıracağım, burada vallahi kel bile kalabilirim sonucunda :)))
Hadi yaa! Onların da mantar gibi zehirli olanı mı varmış? Bak sen...
SilHiç de daha iyi bilmem C.ciğim, ancak bunlar yemek yapılsın diye satılıyordu, umarım sonradan bir terslik olmaz.
Keratin bakımından kızım çok memnun, benimki de fena değil, ancak alerjik bünyem nedeniyle kafam fena halde kaşınmaya başladığı için, önerilenden daha kısa sürede yıkadım kafamı. Yine de elektriklenmeyi aldı şimdiki halinde ve az kabarıyor. :)
yaaa ne şahane bir etkinlikmiş bu, 5'ten sonra müzik. takip edelim de bir dahaki sefere yakalayalım canımcım.
YanıtlaSilbu arada keratin bakımına güldüm :) b kadar keratin yetmiştir eminim de tam benlik aktivite olmuş bu , ben de dayanamaz yıkardım kesin :)
Bence de takip edip, katılalım, çok hoş olur. :)
SilYahu, ben de ne kendini bilmez bir elemanım ki, böyle işlere kalkışıyorum. Neyse artık, oldu bir kere... :))