* Gece biraz parçalı uyudum, sabah erken uyandım. Bir iki röportaj videosu seyrettim, biraz nefes egzersizi yaptım. Artık kalkma saati gelince rutin egzersizlerimi yaptım, anneme kahvaltı hazırlamaya çıktım.
Radyoda Camille Saint Saëns'ın - Hayvanlar Karnavalı çalıyordu, sabah neşesi oldu. ( Ay, yoksa o dün sabah mı çalıyordu? )
Her neyse, bu hafta dinledim ondan eminim, dün ya da önceki gün... Olabilir yani, kabulüm.
** Bu hafta pazar sonrası bizim evin buzdolabı son zamanlardaki tenhalığının aksine biraz daha fazla doldu. Her hafta aldıklarımın çoğu annemin mavi ışıklı sebzeliğine yerleşip, pişirilmeyi bekliyordu. Bu hafta annemin pek sevmez olduğu kereviz, zaten pek ısınmadığı brokoli gibi sebzeler, tere, roka gibi son zamanlarda pek almadığım yeşillikler ve sadece ben ayıklayınca yenilen nar gibi meyveler de aldım. Böyle olunca alış veriş sonrasında yıka yerleştir faaliyeti biraz uzun sürdü, haliyle.
*** Öğleden sonra kardeşim annemi görmeye geldi. Dün trafiklere takılıp kabristan sonrası bizim tarafa gelmemiz gecikince, annemle birlikte olmayı bugüne ertelemiştik. Kardeşimle, babamın ruhuna değsin niyetiyle birlikte helva kavurduk, anneme ikram ettik. Torunlardan, yaklaşan düğünden, akrabalardan konuştuk.
Akşamın melodileri Garou'nun Joue Dassin şarkılarından yaptığı albümden gelsin, ne dersiniz? Burada.
Dip Not:
Bugün balkonu yıkarken, artık yeşilleri sararan domateslerin üzerinde kalan son üç tanesini de topladım.
Yeşil domateslerin bağ bozumu oldu, gibi...
oh, allah kabul etsin canikom, ne helvası yaptınız? irmik mi? un mu? bak ablamın bir un-irmik karışık helva tarifi var, o da çok şahane oluyor, bir ara seninle paylaşayım o tarifi, hatırlat da
YanıtlaSilya bir de Garou'nu şarkısına bayıldım bayıldım :)
SilSağol Şulem, evet irmik yaptık. :)
SilTamam ben o tarifi alayım senden bir ara, denemeli. :))
Sanırım Garou'yu, Notre Dame müzikalindeki ünlü şarkıdan sonra ilk kez farklı şarkılarla dinledim. Benimde hoşuma gitti.