8 Ekim Cumartesi

* Bugün dünürlerim çaya geldiler. Neler söylüyorum yazıyorum ben, bir kaç hafta içinde olan hızlı değişime bakın siz! Ve çok şükür olana, yaşanana. 

Kızları gibi iyi huylu, yumuşak ve nazik tutumlu anne baba, tatlı dilli konuşkan teyze, ilk göz ağrısı torununu ve onun taze karısını çok seven annane, tabii ki gelinimiz ve damadımız ve de kayınvalide olarak bendenizden oluşan kadromuzla, çay eşliğinde sohbet ettik, önümüzdeki günlerden, yapılması gereken işlerden, hazırlıklardan konuştuk.

** Çay faslına hazırlık için sabah erkenden faaliyette geçtim. Uzun zamandır bayram günleri ve bir iki özel aile toplantısı dışında misafir ağırlama pratiğim eksik kaldığı için, başlangıçta biraz telaşlandım, biraz  yetiştirememe endişesi yaşadıysam da sonunda her işi planladığım şekilde tamamlayıp, misafirlerin gelmelerini rahatça bekledim. Aferin bana. 

*** Bugünün en matrak olayı, yan arsadaki kaya kazısının yeniden başlamasıyla yaşandı. İki günlük damperli kamyona taş yükleme faaliyeti sırasında "tamam, bitti artık bu dan dun kazı faaliyeti" umuduna kapılmıştık, yanılmışız. daha çekilecek gürültü, kazılacak granit tabiatlı kaya varmış.

Haa, şimdi bunun neresi matrak diyorsunuz, duydum. Matrak olan şu ki, tam kazının en civcivli ve es vermeyen zamanında, bir de karşı apartmandan davul zurna eşliğinde gelin alınacağı tuttu. Ekskavatörün dan dan dan nidalarına davulun güm güm gümü eklendi, zurna da eksik kalmadı zırtladı filan, tam şenlik hali oldu.

Dip Not:

2019'da Ekim başında Portekiz'e gitmiştim,

Onların ünlü seramiklerini görüp hayran kalmıştım,

Bu tencere altlığını seramik ve sardalya anısı olarak almıştım,

Hey gidi...