* Bir kaç gündür süren heyecanlı hareketli günden sonra, heyecan faslına bir es verdim bugün.
Akşamüstü beş çayında Blue kızları buluşması yaparak, küçük Joe'cuğum ve Şuleciğimle muhabbet ettik.
Bugünlerdeki hava durumunda benzeri gibi hava yine yağmurluydu, daha doğrusu serpiştirdi, durdu, açtı, kapadı.
Arada biriken haberleri aldık verdik, taze kayınvalide oluş hikayem ve olayların akışı konuşuldu haliyle, Joe'cuğum şu sıra uğraşmakta olduğu işiyle ilgili konuları aktardı. Şulem okula gidiş geliş yollarından, Ankara blog dostları buluşmasından söz etti. Sevgili blog dostlarının kulaklarını çınlattık, darısı İstanbul'da buluşmaya dedik.
** Buluşma için evden çıkarken telefonumu evde unutmuşum. Saate bakmak için elimi telefonun olduğu yere atarken daha çantamdaki hafiflikten anladım, telefon evde kalmış. Geri dönüp almaya üşendim, minibüs caddesine varmak üzereydim. "Aman, olmayıversin eskiden telefon mu vardı?" savunmasına sığındım, buluşma yerine doğru yürümeye devam ettim. Derken şunu düşündüm, adımlarımı sayan yok, bugünkü adımlarım kaydolmayacak, oturduğumuz yerde menüyü görmek için qr kod okutmak lazım, telefonum yok, annemi arayıp gecikeceğimi söyleyeceğim, telefonum yok. (Bu son konunun çözümü kolaydı, Şulem'in telefonundan aradım.)
Sonuçta fark ettim ki, telefon elimiz ayağımız olmuş!
*** Bugün pazarda balık çoktu. Annem büyük balık tercih etmiyor, istavrit boyunda mezgit görünce sevindim. Aldım, ayıklayıp, mısır ununa buladım, tepsiye dizdim, fırında pişirdim, annem de memnun oldu.
Dip Not:
Bir kaç gündür balkona bir kumru geliyor,
Kendine uygun bir saksı bulup, kuğurdamaya başlıyor,
Ben zorunlu olarak balkona çıkınca kaçıyor.
Tanrı ben gibileri ve benzerlerimi bu okutmalı menülerden korusun ve uzak tutsun, allahtan sevdiğimiz mekanlar buna hiç bulaşmıyor. İlk gittiğim bir yerde çocuğa neler var dedim, o beni masadaki ıssız ve şekilsiz şeye yönlendirdi, dedim şimdi sen şu telefonla gereğini yapıyorsun ve menüye hakim gerçek bir garson gibi ve sanki o yokmuş da sen anlatıyormuşcasına menüdekileri bana sayıyorsun:) Biz hayata dokunmak istedikçe birileri bizi makineleştirmek istiyor Sevgili Okul Arkadaşım, boyun eğmeyeceğiz:)
YanıtlaSilGeçenlerde annemin akıllı telefon kullanmaması nedeniyle başına saçma bir durum geldi; nadiren işlem yapılan bir bankada, zorunlu bir işlem yapılırken memur, "uygulamayı indirip oradan işleme devam edebilirsiniz" deyiverdi. Gerçekten yaşlı inanların çoğu akıllı telefon kullanmıyor, sizin gibi tercih etmediği için kullanmayanlar da var. Neden acaba sistemler değiştirilirken onları düşünen olmuyor? Oldukça vahşi bir zorlama var, genele uymak konusunda. Öyle ki, bu tutum bir çeşit toplumsal baskı niteliğinde.
SilBoyun eğmeyelim Sevgili Okul Arkadaşım, katılıyorum size. :)
ay güzelliğine bak kumrunun...pek severim bu çekirdek gagaları ben :)
YanıtlaSilYaa evet, çok tatlıydı. :)
SilBugün görünmedi, merak ettim.