28 Eylül Çarşamba

 * Dünden beri lodos havayı hayli ısıttı. Dün gece jüpitere bakmak için balkona çıktım,  pamuk pamuk bulutlardan gökyüzü gözükmüyordu, sabah da gayet kapalı bulutlu bir güne uyandık. 

Hava tahminlerinde yağmur bekleniyordu, bir yerlere bir kaç damla düşmüş olabilir, o kadar. Öğlende bulutlar dağıldı, güneş çıktı, hava cidden sıcak oldu. 

Havanın halleri bir kaç gün daha bu minval üzre sürecek gibi duruyor. 

** Gün öğleden sonraya dönerken, işlerimizi halledip mahalleye döndüğümüzde arka sokaktaki kebapçıya gitmeyi hak ettiğimize karar verdik. Annemin canı lahmacun çekiyordu, oğlum ve ben Alinazik (yoksa alanazik mi?) tercih ettik.

Şimdilerde adet olduğu şekilde, yemek üstüne verilen çay tam kıvamında, taze demlenmişti, keyifle içtik.

*** Dün akşama doğru, kısa bir boşluk yakalayınca MUBİ'de Tayvan'lı yönetmen  Tsai Ming-liang'in Hong Kong'da çektiği  Gece isimli kısa filmi izledim. 

Şimdi ne olabilir acaba merakıyla önce iki kişinin otobüs beklediği bir durağa, sonra yavaş yavaş ilerleyen bir kuyruğa, gece yemek satan bir kaç restorana, ellerinde alış veriş torbalarıyla geç vakit eve dönen bir kaç kişiye yaklaşık 20 dakika kadar baktım durdum. Filmin sonundaki Çince şarkı da olmasa, kendimi otobüs beklerken gelip geçeni seyretmiş gibi hissedecektim. Neyse, son anda bir anlam geldi filme. 

Şimdi tereddütteyim, voleybol maçı mı izlesem, başka bir kısa filme mi takılsam?

Dip Not:

Çay tabağı kendinden reklamlı gibiydi...