Sabah işlerini halledip beni almaya geldi, daha önceki konuşmamızda Yalıçiftlik tarafına gideriz demiştik, sonra o kadar uzağa gitmeye gerek olmadığı fikrimi arkadaşım da onaylayınca, Yahşi sahilinde karar kıldık. Gayet iyi bir karar vermişiz, bugün rüzgâr biraz sertleştiği için denizin sakin olduğu bir kıyı seçmiş olmuşuz.
** İnsanın 35 senelik arkadaşıyla deniz sefası bir başka oluyor, eskiden yeniden hayattan politikadan derken bir kez 50 dk, ikinci kez 40 dk, son sefer 30 dk derken denizin keyfini çıkardık. Sürelerin giderek azalmasının sebebi rüzgarın sertleşmesi ve dolayısıyla üşümemizin artmasıdır, belirteyim.
Aralarda kahve, salata, bira eşliğinde sohbet sürdü haliyle.
*** Bizim mahalleye döndüğümüzde, hiç ayrılmak istemediğimizden otoparkta vedalaşmayı uzatırken bir anda günü taçlandıran armağanı aldık.
Bir an gökyüzüne bakan Melty "martı mı onlar?" dedi. Hayır değil galiba, yüksekten uçuyorlar ve çoklar. "Aa, sürü bunlar, bak nasıl döne döne geliyorlar". Leylek olmasınlar? "Evet, leylek bunlar!" Heyy, yaşasın leyleği havada gördük.
Efendim maruzatım bundan ibarettir, bugünlük.
Dip Not:
Denize girerken iskele demirine tutunmuş bir kelebek gördük,
Meğer garipciğin kanadı zedelenmiş, orada dinlenirmiş,
Fotoğrafını Ms. Melty çekti.
oh şahane bir gün daha. dostluk var, deniz var, leylekler var. daha ne olsun :)
YanıtlaSilÇok şükür Şulem, günler hayat bayram olsa dedirtiyor. :)
Sil