Sabah erkenden -8:30 civarıydi- esmeye başladı, yine de bir umut denize girer miyim düşüncesiyle sahile indim, eh belki ancak serin esiyor çıkınca üşutmeyeyim, sabah denizinden caymak en iyisi.
Sahile inmişken Kadıkalesi'ne yürüdüm sonra kara yolundan döndüm.
Peki günün fırtınası sayılı rüzgarlardan mıymış? Evet, öyleymiş. Fırtına takviminde 13 Eylül için "çaylak fırtınası" diyor. Bir de 26 Mart'ta çaylak fırtınası olurmuş.
Anladığım birisi yazın diğeri kışın bitişini, mevsimin dönüşümünü işaret ediyor.
** Öğlende denizden yararlanamıyorsam güneşi değerlendireyim niyetiyle bize yakın havuz başına gittim.
Meğer sabah bizim mahallenin çimleri bitince komşu mahalleye gitmiş bahçevanlar. O acayip yüksek makine seslerine yeniden maruz kalınca dayanamadım denize yakın havuz başına taşındım. Sonra biraz da deniz kenarında oturmayı denedim, orada da rüzgâr beni tepe sersemi etti. Denize girmek ise hiç cazip gelmedi, dalgalar adam boyu olmuş şap şap kıyıyı dövüyordu.
*** Böylece deniz sefasını sonlandırdım, eve her zamankinden biraz erken dönüp duşumu yaptım ve dünden beri elimde olan Oksijen'in son sayısını tam eski usul gazete okur gibi okuyup bitirdim.
Özlemişim yazılı basılı gazete okumayı, iyi geldi.
Dip Not:
Mahallemizin begonvilli girişi,
Geçenlerde ben de aynı şeyi düşündüm, yıllar var ki gazete okumadım. Internet aldı yerini. Eskiden özellikle yazın bir gazete okuma pozisyonum bile vardı; yere oturur iki dizimi yukarı çeneme dığru kıvırır, gazeeyi yere iki bacağımın arasına gerer öyle tuhaf bir gazete okuma haline girerdim :)) Şimdi yapmaya kalksam belim tutulur…
YanıtlaSilBenim de bir gazete okuma oturuşum vardı C.ciğim, onu hatırladım; şöyle kanepeye yan oturup bir ayağımı altıma alıp, gazeteyi önüme kocaman açıp çevire çevire okurdum, yine öyle yaptım. :))
SilYıllar var ki ben de basılı gazete okumadım...
YanıtlaSilBen bir kaç kez teşebbüs edip yarım bırakmıştım, bu defa hakkıyla okudum, tamamladım Leylakcığım. :)
SilYaz bitmesin, buna gerçekten hazır değilim ben :(
YanıtlaSilYaz bitse de önümüzde güz var Mimozacığım, hoş bir mevsimdir kendileri, bir de uzun sürerse tadından geçilmez. :)
Silben yere yayılarak gazete okuyangillerdenim :) Oksijen başlangıçta çok daha iyiydi, şimdi o kadar doyurucu değil gibi geliyor bana. yine de hiç yoktan iyidir tabii :)
YanıtlaSilsonbahar, ilkbahardan sonra ennnn sevdiğim ikinci mevsim, hoşgeldi, sefalar getirdi :)
Ben başlangıçta bir iki kez almıştım, şimdiki halde yabancı çeviri makaleler çoğalmış gibi geldi bana, ancak doyurucu kaliteli yazılardı.
SilSonbahar hakkında diyeceğim seninkiyle aynı, biliyorsun. :)
Arasıra dergi okuyorum arasıra da gazete ama gazeteler eski zevki vermiyor...
YanıtlaSilHepimiz benzer davranış ve duygular içindeyiz sanırım. Ancak bu defa belki tatil kafasıyla keyifli geldi bana. ;)
Sil