Yaz başladı bizim buralarda, sıcak bir gündü, nem de yavaştan artmaya başladı.
* Dün dinlediğim Zuhal Olcay söyleşisinde, benim de çoook zaman önce İstanbul sinema Günlerinde izlediğim bir filmden ve onun müziklerinden söz edilmişti. Bu sabah uyandığımda biraz o filmden karelere baktım, müziklerini dinledim.
Ressam ve yönetmen Peter Grenway'in "Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı" isimli filminin, künyesini buraya ekliyorum,
Filmin müziklerinin bestecisi Michael Nyman da bu vesileyle anılmıştı. Besteci aynı zamanda Piano filminin de müziklerini yapmış. Hatırlamak isteyenler için bir kuple Piano müziği.
** Her cuma günü gibiydi bugün de, başlıca işim pazar alışverişi, ayıklama, yıkama, yerleştirme oldu.
Üstüne bir de aybaşı ödemeleri, banka işleri vs. girince akşamüstünü bulduğumuzda bedenen ve zihnen yorulmuştum.
Kendime ödül olarak geçenlerde izlediğim Dünyanın En Kötü İnsanı filminin yönetmeni Joachaim Trier'in Oslo Üçlemesinin ikinci filmi Oslo 31 Ağustos'u seçtim. Böylece, üçlemeyi sondan başa doğru izleyerek kendime bir eğlence yarattım, sanırım.
Gerçi izlediğim film "eğlenceli" kavramına pek uymaması bir yana, tam bir hüzün filmiydi, sarstı beni. Bilgi için buraya bknz.
*** Filmden sonra, telefonumu elime aldığımda çok sevdiğim arkadaşım D.'ciğimin babasının vefat haberini alınca serseme döndüm.
E. amcacığım bir ay önce kalp ameliyatı geçirmişti, toparlanıyordu, meğer son bir kaç günde birden kötüleşmiş ve bu dünyadaki yolculuğunu tamamlamış.
Dip Not:
Bugün resimsiz, notsuz...
Sevin 'cim başın sağolsun, insan ne kadar sarsılıyor değil mi böyle yakından vefat haberi gelince...Özellikle de beklemiyorsan. Öpüyorum.
YanıtlaSilSağol cancağızım.
SilE. amca ağır bir ameliyat geçirmişti, ama iyileşiyordu. Meğer vade dolunca... :(
çok üzüldüm sevgili D.'ye...benim de başsağlığı dileklerimi ilet lütfen görüştüğünüzde...
YanıtlaSilOslo üçlemesi benim de aklımda, bakalım ne zamana kısmet :)
Aman deyim, seyredeceğin zaman depresif halli olmamaya çalış, insanı hırpalıyor. :(
Sil