5 Haziran 2022 Pazar

5 Haziran Pazar

 Üff! Bugün güneş yakıyordu ya da günün büyük kısmını kızgın güneş altında yürüyerek geçirince öyle hissettim.

* Dün gece geç vakit oğlum yatıya geldi. Bu tarafta bir kaç arkadaşıyla görüşmüştü gündüz ve akşam, sonra geç vakit  eve geldi, daha doğrusu gelmiş, ben uyumuştum. Kapının açılması ve sonra mutfaktan gelen seslere  uyandım, bir şey gerekli mi diye bakayım dedim. Bir de baktım ki elinde bana getirdiği bir yasemin dalı var, mis kokuyor, onu suya koymak için bardak arıyormuş. 
Geceyarısı güzelliği, gülümseyerek uykuya dalmak için en güzel bahane.

** Sabah  kahvaltı hazırlarken Bodrum'dan Ms. Melty'den mesaj düştü kutuma. Geçen haftayı Eduardo Galeano anektodu gönderemediğini hatırlamış, hem de günlük hayatla ilgili çok tatlı kısa notlar yazıp göndermiş.
Buraya Galeano'dan seçtiği kupleyi aktarıyorum: 
"... Helena rüyasında bavulunu kapamaya çalıştığını, ama bir türlü kapayamadığını görmüştü. Bavulun kapağını iki eliyle ve dizleriyle bastırıyor, çıkıp üstüne oturuyor, gene de kapatamıyordu. Gizemler ve giysiler, kapanmamakta direnen bavuldan dışarı taşıp duruyorlardı…”
Ardından bloga yorum yazmak istediğini, çok uğraştığını ve başaramadığını yazmış. Biliyorsunuz, bu sadece arkadaşımın şikayeti değil, hepimiz bu yeni yorum düzeninde yorum alamıyoruz ya da yapılan yorumları kaybediyoruz, en iyi ihtimalle spam kutusundan buluyoruz ki, çok sinir bir durum.

*** Şimdi bu satırları yorgunluktan bacaklarım sızlarken yazıyorum. Günün kahvaltıdan sonraki saatlerini bir sat öncesine dek, oğlumla İstanbul gezgini olarak geçirdik. 
Metroyla Kadıköy'e geçip, vapuru kaçırdığımız için motora atlayıp Karaköy'e indik. Oradan ver elini Tophane Müze Meydanı ve İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi.
Müzede "Osman Hamdi Bey Sergisi" ve müzenin geniş kolleksiyonlarından seçilmiş "Serginin Sergisi II" başlıklı sergileri gezdik. Bilgi için, tık. 
Oradan çıkışta Galataport alanı içinde, Beyoğlu Kültür Yolu etkinlikleri kapsamında "Göbeklitepe - Gerçekliğe Dönüş" başlıklı bir sergileme ilgimizi çekti. Urfa'dan Göbeklitepe kazı alanı yakınından getirilen taşlarla yapılmış ve oradaki anıtların replikasının sunulduğu sergi çok ilginçti. 
Sanat ve tarihe doyduğumuz an karnımızın acıktığını farkettik. Nerede ne yesek derken, aklıma geldi "haydi tramvaya atlayıp Sultanahmet'e gidelim" dedim. Oğlum bu önerime katılınca, kısa bir yolculuk sonrası Sultanahmet Köftecisi'nde köftelerimizi yiyorduk, bile.
Sonraki güzergahımız Gülhane Parkı'ndan geçerek Sirkeci'ye inmek, benim Marmaray'a binmek önerim konusunda oğlumun "kapalı yerde gitmeyelim" karşı fikri sonucu Eminönü'ne yürümek ve vapura binip püfür püfür Kadıköy'e geçmekti. 
Bu paragraftaki turistik gezinin ayrıntıları, yazmayı başardığım an Ekmekcikız'da olacak, umuyorum.



Dip Not:
Şubat ayında ilk kez gittiğimde müze meydanı henüz natamamdı,
Şimdi çok daha sevimli bir hal almış,
Fotoğraf  Resim Heykel Müzesi'nden alana, Saat Kulesi'ne bakış,

6 yorum:

  1. Bu yorum meselesinin esası sanırım şu, bende uzun zamandır öyle oluyor çünkü. Bazen bir posta abuk subuk yorumlar geliyor ve biz onları spama atıyoruz ya, o gün o posta yorum bırakan herkesin yorumunu spam olarak algılıyor blogger. Ben de neden sonra farkettim birikmiş spam gözüken yorumları. Şimdi özellikle bakıyorum. Ne güzel gezmişsiniz ana-oğul, sefanız olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilemiyorum Leylakcığım, başka bloglara yorum yaparken yorumumun kaybolması da bu ara pek sık başıma geldi. Umarım merkür mü nedir artık düzelmiştir de sorun kalmaz. :)))
      Bugün güzel gezdik gerçekten, yorgunluktan bacaklarımız sızlasa da, aylardır yıllardır istediğimiz bu olduğu için ses çıkarmamak en doğrusu. :)

      Sil
  2. ay ne zarif bir oğul, öperim ben onu :)

    yarın ben de galataport civarında olacağım akşam, ayarlayıp biraz erken gitsem ne şahane olacak demek ki!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi? Sağolsun, varolsun oğullarımız. :)

      Aman ha, müzeye gideceksen pazartesi açık mı kontrol et, malum yarın pazartesi. ;)

      Sil
    2. güzel olduğunuz kadar zekisiniz de küçük hanım :) benim gibi bir şaşkın için bulunmaz bir nimetsiniz hatta :)
      e tabii ya, ben öyle gider aaa pazartesiymiş der dönerdim vallahi!

      Sil
    3. Ya evet, "bulunmaz nimet" dersini almıştı da o nedenle bu hatırlatmayı yapıyor. :))
      Yıllar önce hem de yurtdışında iken "pazartesi müzeler kapalıdır" bilgisini tam bir günü heba ederek öğrenmiştim. O nedenle, her fırsatta "aman ha, dikkat" derim. :)))

      Sil

Hoşgeldiniz!