19 Mayıs 2022 Perşembe

19 Mayıs Perşembe

Yağmur dün akşam başlayıp gece geç saate dek şakır şakır ve hatta gümbür gümbür yağdı. 
Bugün bulutludan başlayıp açık ve serine geçen bir gün oldu.

* Yağmurun yıkadığı ağaçların yapraklarının parlak yeşili, toprağa inen  polenler ve çiçek patelleri, havanın griden maviye dönmüş hafifliği, bu bayram gününü çok güzel, yağmur sonrası nefes alan gün yaptı.

** Cengiz Özdemir'in İstanbul'da Bahar Ayinleri başlıklı yazısından Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarının İstanbul haritalarıyla ilişkilendirildiği, haritadaki işaretlerin üzerine tıklandığında romanın ilgili bölümüne gönderme yapıldığını öğrendim. Biraz tıklayıp, çıkanları okudum, Tanpınarseverlere öneririm. 

*** Ve karşınızda Teoman! 
Bu sabah Teoman'ın yeni yayınladığı ve "Rock & Roll" isimli toplama albümünde yer alacağını açıkladığı "Kalbin Yok mu?"yu dinledim, tık!
 Şarkı 60'lı yıllarda Marc Aryan'ın bestelediği ve söylediği, sözlerini Fecri Ebcioğlu'nun yazdığı bir parça.
Yukarıdaki Teoman yorumunu dinlediyseniz bir de orjinaline bakın isterseniz.
Marc Aryan yorumu tam bir 60'lar parçası, o haliyle çok güzel ve fakat ben bu Teoman yorumunu pek sevdim, Teoman'ı özlemişim ondan mı dersiniz?

 

Dip Not:
Alt sokaktaki bir apartmanın bahçe kapısının önünden geçerken,
Durdum ve geri döndüm, baktım baktım...
İkinci kez aynı yerden geçerken bu defa fotoğraf çekmeden yapamadım,
Bu nasıl güzellik böyle?

14 yorum:

  1. Huzur'u okurken özellikle, romanda bahsedilen yerleri dolaşmayı düşünmüştüm, bir çoğunu görmüştüm ama romanın izinden gitmek ilginç gelmişti, birebir aynı rotaları takip ederek üstelik... vazgeçtim. Çünkü romanı okurken kafamda canlanan bomboş İstanbul'u silmeye, bozmaya, o duygunun yitmesine değmez diye düşündüm sonra. Şarkıyı dediğiniz sırayla dinledim, Teoman müthiş, klibi hazırlayan, çeken, montajlayan kimse çok takdir ettim.... Lakin Marc Aryan yorumu yaşıma, romantik bakışıma daha uygun Sevgili Okul Arkadaşım... Ama Mary jane'inin yorumu da çok sıcak geldi, yani Teoman ben de 3. sırada, affetsin beni, çünkü severim kendisini:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fikkat maydonoz yorum. Çok iyi yapmışsın Buraneros çünkü taze taze Dostoyevski okuyup St. Petersburg’a gittiğimde yaşadığım kalp darbesini anlatmaya kelimelerim kifayetsiz kalır.. Malum Dostoyevski ıssızlığı, malum 21.yy kalabalığı. Hiç gerek yok aynısını İstanbul’da yaşamaya. Onlar bambaşka bir devrin insanları ve yazarlarıydılar..
      Fakat Murat Belge’nin muhtrşrm bir Balat rehber kitabı vardı, ben çok şanslıydım kendisinin öğrencisi olarak o rotayı o güzel insanla yürüyerek gezdim ama kitapla birebir aynı hissi yakalayan dostlarım oldu sonrasında. Tanpınar kadar ciddi bir yıkım yaşatmayabilir, ne de olsa 2000’lerin başı (yoksa daha mı fena olur insan? Bilemedim şimdi)

      Sil
    2. Ahh güzel bir şey yaptın, "maydonoz" yorumunla... Elbette İstanbul'u seviyoruz, halden hale geçse de seviyoruz ama kitaplardan edindiğimiz, çocuk da olsak, kısmen de olsa eski halerini bildiğimiz İstanbul'u da seviyoruz. Ne kadar bozarlarsa bozsunlar, eski hallerini onları kenara iterek görmeyi de becerebiliyoruz lakin Tanpınar'ın İstanbul'u ile bugünü yanyana getirmek, o satırlardayken zihne kaydolmuş görüntülere, aldığımız tada ihanet gibi... korktum biraz da, bina ve insan kalabalığının zihnimde açacağı yarıklardan, daha çok bu yüzden vazgeçtim ve çok iyi yaptığımı biliyorum artık... Balat ürkütmedi beni hiç bir zaman, oradayken hiç dün bugün duygusu yaşamıyorum, onun dokusu bozulmamış sentez halini çok zamanlı kabul edebiliyor ve seviyorum:)

      Sil
    3. Canım Arkadaşlarım,
      Buradaki yorumlar, yazışmalar, maydanozlar o kadar lezzetli ki, ekleyecek sözüm yok, sizi seviyorum. :))

      Sil
  2. Teoman'ın yorumunda parçayı yabancıladım, Marc Aryan'ı dinleyince hatırladım. Ben de Buraneros'un bakışıyla Marc Aryan diyorum :))) Güller muhteşem. Ankara için de gül vakti ama hava bildiğin kış, çıkıp gönül rahatlığıyla gezemedim henüz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam peki, kabul! :)) Ve fakat beni yolumdan ve Teoman'dan döndüremezsiniz! :)))
      Güller, öldüren cazibe, gerçekten. ;-)

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Teşekkürler arkadaşım Teoman desteğin için, elden gel! :))

      Sil
  4. Ben sadece Tanpınar linkine ve güllere teşekkğr etmek için gelmiştim :) dayanamadım maydonozluk yaptım affola :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. C.ciğim yaa, nedir af filan? Lafı mı olur? Üç satır yazı sayenizde zenginleşti. Teşekkür ederim. :)
      Güllerin canlısını görebilmeni çook isterdim. :)

      Sil
  5. yahu bu güller nedir, böyle açarak ne yapmak nereye varmak istemektedirler :P karşılarına geçip saatlerce bakabilirim. ben de böyle bir deliyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir tür hayınlık böyle açmak değil mi? :))
      Olmaz ki, böyle de açılmaz ki, diyesi geliyor insanın Orhan Veli'ye atfen. :))

      Sil
  6. offf bu Teoman napmış ya!!!! Nalçak....beni bir güzel havalar bir de Teoman mahvetti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak şimdi yine dinliyorum. :)
      Koridordan apartmana yayın yapalım mı? :)))

      Sil

Hoşgeldiniz!