Düne benzeyen güneşli ve serin bir gündü -sanırım öyleydi, pencereden baktım sokağa çıkmadım- haftanın ilk günü.
* Gece uykusuz geçti, hem de epey uykusuz... Kendimi ikna etmeye çalıştım, dolunay yakın ondan oldu.
Sabah dört saat uykunun ardından her zamanki saatte uyanınca, kendimi bitkin hissettim. Neyse ki, egzersiz yapacak gücü buldum, biraz toparlandım. Ne var ki, yürüyüş yapmayı erteledikçe sonuçta güneşli havayı kaçırmış oldum.
** Geçenlerde 2021 yılında okuduğum kitapların ve izlediğim filmlerin listesini yapmayı düşündüm. Biraz kütüphaneyi kurcaladım ve "aferin yine iyi dağıtmışsın" dedim kendime. Kimi kitaplara tarih atmışım, kimine atmamışım, bazısını bir sıraya göre yerleştirmişim, bazısı alındığı ya da okunduğu gibi duruyor, bir de gece yatısına gidenler var...
Sabah aklıma bir fikir geldi; yeni ajandamın başında okuyacağım kitaplar, izleyeceğim filmler bölümleri var. Gelecek tasarımı yerine geçmişe dair notlar olarak yazarım bu listelere, olur biter. Vakit geçirmeden yazdım notlarımı, nasılsa bloglarıma da yazıyorum bir yandan. İyidir bu kadar kayıt altına almak, yeterli.
*** Dün Leylakcığımdan gelen hediye filmi, acaba açabilecek miyim diye kontrol ettim önce, baktım sorun yok, öğleden sonra yürüyüşe tembellik edince oturup izledim. Çok da memnun kaldım. Film hangisiymiş diyorsanız, burada, dünkü yazısında yazdı Leylak Dalı.
Bir Daha Asla Kar Yağmayacak / Never Gonna Snow Again ilgiyle izlediğim Polonya sinemasından Venedik ve Toronto festivallerine katılmış, 2021'de Oscar yarışında Polonya'yı en iyi yabancı film kategorisinde temsil etmiş bir film.
Avrupa'nın yeni zenginleriyle kaçak çalışanları arasındaki ilişkilerden başlayıp, insani olana doğru ilerleyen, derdini sakince anlatan, bir yandan da fantastik dokunuşlu öykü, içime dokundu.
Dip Not:
Geçen sene bugün kar yağmış,
Geçen haftaki serpiştiren beyazlar gibi değil,
Oturup seyir bakmalık, dışarı çıkıp yürümelik,
Gelin mutfak penceresine, geçen seneye yeniden bakalım.
Günlerdir aldığım Magnezyum kompleks sayesinde düzelen uykum dün gece berbattı, bir saatten sonra uyandım, bir daha uyuyabilirsen uyu, sabaha karşı dalmışım bu defa da uyanıp kalkamadım. Dolunay sebepmiş demek.
YanıtlaSilFilmi beğendiğine sevindim, benim de çok hoşuma gitmişti.vMutfak penceresi çok hoş, benim sıklamen seninkine selam eyliyor. Valla Sevincim iştahla açmaya devam ediyor, aman nazar değdirmeyim, dipten de bir sürü tomurcuk geliyor. Sağol valla, her sabah odaya girince rengi içimi ısıtıyor, seni anıyorum.
Çok sevgiler...
Leylakcığım,
Silİşte birşeyler sebep oluyor, ya da bahane bulup rahatlıyoruz. :)
Film için teşekkür ederim, gerçekten iyiydi. :)
Benim siklamen bu sene tembel, henüz küçük bir bölümünde minik çiçekler var, yapraklarını biraz seyrelttim, umarım canlanacak. Maaşallah diyeyim sizin evin güzeline, sevildiğini biliyor o. :)
Kucaklıyorum.
Ben de aldığım ve okuduğum kitapları yazıyorum. Eskiden altını çizdiğim yerleri de yazardım, sonra bıraktım. Bu konuda en çok Ayşım Okudan'ı takdir ediyorum, öyle güzel kayıt tutuyor ki okuduğu kitaplarla ilgili.
YanıtlaSilUykusuzluk ne kadar yaygın, bende de var aynı sorun :(
Serpilciğim,
SilUykusuzluk salgının yanında ek salgın gibi, gerçekten çok yaygın. :(
Eskiden kitapları yazmaya gerek görmezdim, okuduklarıma tarih atardım, açar bakardım. Şimdilerde hafızayı desteklemek gerekiyor. :)
"yatıya gitmiş kitap" tanımlamasına bayıldım :) bende yatıya kalan arkadaş bayadır yatıyor valla, okuyacağım bir ara, umudu kesme, dönecek evine yani :P
YanıtlaSilYok yahu, sen aklıma bile gelmedin yazarken. Aslında, benim kitapların epeyce bir kısmı, kardeşimin evinde. Büyük yeğenim ve kardeşim benim beğendiklerimi okumayı sever, bundan ben de memnun olurum. gel gör ki, okuduğum kitap listesi tutmadığım için, verdiklerimi zamanla unutuyorum.
SilEskiden olsa takip eder isterdim, sonra saldım. Kitap bu, kim okur ve mutlu olursa orada yaşasın işte. :)