14 Ocak 2022 Cuma

14 Ocak Cuma

 Güneşli ve buz gibiydi gün, sabah derecenin gösterdiği -2 iken hissedilen -5'di.

* Dün akşam Cem Yılmaz'ın son gösterisini Diamond  Elite Platinium Plus izledim. Çok hoş tespitleri vardı, düşündüm, şunların üzerinde çalışılsa her biri film olur. Bir de  Cm Ylmz'ın sahne üzerindeki enerjisinin artık  azalıyor gibime geldi. Eh, yaş ilerliyor hepimiz gibi, normaldir. 

** Arada eksik kaldıklarıma yetişeyim derken dün gece ve bugün Kulüp'ün ikinci sezonunu da izledim. Doğrusu bu sezon için bazı sorularım var.
Anlamadım ki, birincisi 6 bölüm ilen ikincisi neden 4 bölüm olmuş?  Bana sanki bazı hikayeler biraz daha anlatılacakmış sonradan vazgeçilmiş gibi geldi. Mesela Niko / Orhan'ın hikayesi fazla trajik ve kestirmeden bitti, Selim'in hikayesi biraz daha işlenebilirdi, Aziz / Çelebi ise, Dr. Jeykıl / Mr Hyde gibi biraz kategorik bir kişilik değişimi yaşadı. 
Genç nesillerin hiç bilmedikleri varlık vergisi ve 6 - 7 Eylül olaylarının anlatılmasını, etkilerinin gösterilmesini takdir ediyorum. Ancak, bu bir belgesel film değil, kurmaca film. Hikayenin sallanmamasını tercih ederdim. İlk sezonun yönetmeni, ikinci sezonun bir bölümünde var, devamı genel yönetmenin eseri gibi duruyor. Neyse işte, kendimce böyle bir tamamlanamamışlık hissine kapıldım. 

*** Dün ve bugün hava gerçekten çok soğuktu. Tam da  olması şart olduğu gibi, apartmanın kaloriferine bir haller oldu, tamiratlar yapıldı, kalorifer az çalıştı, az ısındık. Neyse sonra halloldu.
Soğuk nedeniyle, bugün pazardaki satıcıların bazıları gelmemişti. Doğrusu sabah gün aydınlanmadan başlayıp,  akşam karanlığından sonraya kadar, tezgahları kurmak, malzemeyi yerleştirmek, tekrar toplamak ve bunu her gün her hava koşulunda yapmak pek zor. 
Satıcılardan biri, sabah don nedeniyle paketleri açamadıklarını söylüyordu, o derecede...



Dip Not:
Yeni bir kitaba başladım, 
Yeni bir Olga Tokarczuk macerası,
Anlatırım bitirince.

12 yorum:

  1. "Kulüp" güzel bir diziydi lafım yok ama aşırı abartıldığını düşünüyorum. 6-7 Eylül olayları şimdiye kadar tarihin derinliklerinde imiş de ilk defa Kulüp yapımcıları tarafından keşfedilmiş gibi bir hava yaratıldı. Onlarca hatta yüzlerce film, belgesel, kitap var bu konuda yahu, Kulüp olmasa mahrum mu kaldıydık. Tamam yeni kuşağa anlatma bakımından güzel de, neredeyse biz yaştakiler bile adeta tekerleği yeniden keşfettiler.
    Fırat Tanış'ı çok beğeniyorum, kendisini ayrı tutuyorum ama ilk bölümde Raşel'e olmadık eziyeti eden, Tasula'ya isteği dışında tecavüz eden, ona buna hart hurt yapan adam ikinci bölümde sana melek oldu, hee seven ne yapmaz di mi :)) Tövbelerce. Şahane oynamış kendisine verilen rolü o ayrı, sözüm karaktere zaten, ona değil.
    "Sınıf" diye bir Fransız filmi izledim bugün Mubi'de, 2 saat ve fazla dialoga dayalı ama öğretmen olduğum için kendimi gördüm. Kullanma süren bittiyse yollayım istersen.
    Burada da yağmur bitti, ayaz çıktı ama en azından güneş evleri ısıtıyor, memnunum.
    Çok sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sondan başlayayım Leylakcığım, Sınıf filmini vakti zamanında (belki festivalde filan) seyretmiş ve beğenmiştim. Teşekkür ederim önerin için, başka bir filmde değerlendireyim. :)

      Fırat Tanış konusunda tamamen hemfikirim, hatta son sahnedeki toplu sofrada, -abartmış olabilirim- yüzündeki ifade "nasıl oldu da buraya geldim böyle?" gibi geldi bana. :))
      Filmin 6-7 Eylül'le ilgili tarihi bağlantısına bir tür reklam tekniğiyle abanıldığını düşünüyorum, ben de. Hemfikiriz bacım. :)

      Sil
  2. cem yılmaz'ın tarkan yorumları güzel ama di mi :P

    kulüp güzeldi bence. evet 2.sezon biraz aceleye getirilmiş sanki ama oyunculuklar, müzikler falan aldı götürdü beni. fıratcım tanışcımın oynadığı aziz karakteri de nasıl öyle dönüştü diye sorgulamadan ergen genç kızlar gibi ekranın içine düşecektim neredeyse onun olduğu sahnelerde :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cem Yılmaz'ın Tarkan yorumu da Ata Demirer yorumu da çok hoş. Ben bir de beş yaşındayken aşık olması ve nişanlanmaya kalkması anektodlarını beğendim. :)

      Fırat Tanış'a sözüm yok, her haliyle birinci sınıf bir kere. Derdim oyunlar/oyunculuklar değil zaten, senaryonun sallanması, yönetim zaafları biraz da. :)

      Sil
  3. Selam Almanya'dan pazarlar yarım gün kuruluyor. Bizdeki pazarvılara ben de çok üzülüyorum. Hem hava soğuk. Hem zamanları sadece pazarda geçiyor. Sebzeler donuk. Hava ayaz. Kulüp dizisini seyretmedim. Bir türlü fırsat bulamadım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım, Avrupa'da daimi pazarlar dışında geçici pazarlar yarım gün oluyor, genellikle. Bizdeki pazarcıların işi daha eziyetli gerçekten.

      Kulüp tamamına bakınca, seyre değer bir dizi, bir ara fırsat bulursunuz umarım. :)

      Sil
  4. Cem Yılmaz'ı yılbaşında izlemiştim, fena değildi.Toplumca gülmemiz zorlaştı aslında, komedyenlerin işi zor.
    Kulüp bana da bir şeye parmak basmak istemiş ama tam basamamış gibi geldi. Filmdeki çelebi karakterinin son bölümde aniden iyi birisi olmasını bende yadırgadım. 6-7 Eylül olayları keşke hiç yaşanmasaymış.
    En soğuk havaları yaşıyoruz sanırım, buz gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cem Yılmaz iyiydi kesinlikle. Sadece eski gösterileriyle karşılaştırdığımda enerjisi azalmış gibi geldi bana. Hatırlıyorum, sahnede zıplayıp dururdu ve gülmekten nefes alamadığımız zamanlar olurdu. :))
      Hava bugün biraz nefes aldırdı, daha ılıktı, yürürken iyi geldi. :)

      Sil
  5. Dizi özürlü olarak hızlı geçtim, dünyadan bi haberim de dedim tabii ki Sevgili Okul Arkadaşım. Ama kitapta fena şaşırdım; benim nasıl haberim yok diye. An itibariyle hakkındaki yazınızı beklemekteyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Okul Arkadaşım,
      Dizi dünyası gerçekten elini versen kolunu kapan bir dünya, uzakta kalmanın hiç sakıncası yok derim. :)
      Yaa! hep siz mi beni şaşırtacaksınız? Bu defa ben kitapçı gezmenin faydasını yaşadım, diyeyim. :)
      İyi gidiyor, anlatacağım tabii ki.

      Sil
  6. C*m'deki tek sorun yaş :)) ya da artık aynı bizim gibi gülecek bir şey mi var şimdi bunda, trajiiiik trajiiiik diye bakıyor olana bitene. her durumda ben de öyle çok acımasızca didiklemeden izledim yılbaşı gösterisini. aslında yılmaz erdoğan'ın yılbaşı gösterisini daha komik buldum. Doğu Demirkol'un da var, o da fena değil. bulabilirsen izle arada eğlencelik.
    kulüp konusunda genel olarak beğendim diyeceğim, desteklemek lazım farklı medyalarda ortalamanın altı dizi sektörünü aşan yapımları. ama hani deus ex machina vardır ya senaryo tıkandığında başvurulur, onda aslında olaylar kullanılır da bunda da karakterlere değmiş o teknik. hoppaaaalllllaaa diyorsun ama , o kadar da küt diye değişmez ki yani. beni en çok o rahatsız etti. bir de Selim'in hikayesi. tamam o da öteki falan, h,kayede yer alsın da ikinci kısımda son ana kadar ki huysuzluğu ne kattı yani? neyse, eleştirmeyeceğim dedim ama, başlayınca da susulmuyor :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Doğu Demirkol hepsi bir yerlerdeydi, sırayla bakacağım artık. :)

      Kulüp'ün ilk sezonu kesinlikle ikinciden daha iyi. Dediğim gibi işte, o kat kut kesik hali beni rahatsız etti, yoksa tabii ki destekliyorum, genel olarak beğeniyorum, emeği takdir ediyorum.
      Tam da dediğin gibi, başlayınca duramıyor insan. :))

      Sil

Hoşgeldiniz!