Biz, pastırma yazını bitirdik diye biliyoruz, oysa Saatli Maarif Takvimi'ne göre pastırma yazı bugünlerde imiş. Gündüzlerin ılıklığına bakılırsa öyle, gecelerin ayazına bakılırsa değil.
* Bugün kendi kuyruğunu kovalayan kedi gibiydim; benzer hareketleri kendi evimde ve annemin evinde tekrar tekrar eyledim.
Yatakları değiştirdim, çamaşırları yıkadım, banyo ve bakım işleri yaptım, alışverişe gittim, markete sipariş verdim derken akşam oldu.
Öylesine bir tespit işte, pek bir anlamı olmayan, işe yarar mı bilinmeyen.
** Sabah müzik listelerine bakarken Simon & Garfunkel'in Art'ından bir şarkı dinledim, eskilerden, en sevdiklerimden, bu sene çalınıp söylenmiş haliyle.
S & G'ın İkisi de artık 80 yaşındalar, aynı senenin çocukları onlar, 20 gün arayla doğmuşlar. Dolayısıyla 80 yaşındaki Art'ın sesi haliyle artık pek rahat çıkmıyor, yine de insan gözleri nemlenmeden dinleyemiyor söylediği şarkıyı.
*** "Bir Akdeniz Kedisi'nin Hatıraları" bitiverdi, çok tatlıydı. Sanırım, ilk kez bir kedinin ağzından yazılmış, onların dünyasını, maceralarını anlatan bir kitap okudum.
Diğer yandan "Borges ve Ben"i elime alınca hem bırakmak istemiyorum, hem bitecek yavaş okuyayım derdine düşüyorum.
Bugün yürüyüşlerim mahallede kısa sortiler şeklinde oldu. Yarın güzel ve uzun bir yürüyüşü hakettim bence.
Dip Not:
Gel de Saatli Maarif Takvimi'ne inanma,
Apartmanın bahçesindeki sarı papatyalar nasıl açardı yoksa?
ah bayıldım ben Art'ciğima :) ne iyi ettin de paylaştın kuzum. lise yıllarımın bıkmadan tekrar tekrar dinlediğim grubuydu simon&garfunkel...
YanıtlaSilBen de çok çok severim onları, kaç defa dinlemişimdir o ünlü albümlerini kim bilir? :)
Sil