Bugün havanın güneşli olması bekleniyordu, tahminler yanılmadı onca serin ve yağışlı günden sonra bahar havası vardı.
* Karşıya geçmeyi planladığım gün, havanın böyle jest yapmasına teşekkürlerimi sunarak öğlene doğru metro istasyonumuza yollandım. Bu defa metronun doğru çıkışından Kadıköy'deki Karaköy iskelesine ulaştım. ( Alışkanlıklarımı yitirmişim metroya binmeye binmeye, hangi kapıdan çıkıyorum filan her şey unutulmuş, yeniden öğreniyorum. ) Sonrası, Tünel'le yukarı çıkış, cadde kalabalığında etrafta yeni ne var keşfetmeye çalışarak Taksim'e ulaşmak, yıllardır gözlüklerimizi aldığımız optisyenle görüşüp, yeni gözlük işini halletmek olarak gelişti.
** Bu kadar aktarmayla uzun yoldan gelince, hemen dönmek olmaz, haliyle. Sabah A. ve A. kardeşlerle haberleşmiştim, sizin mahalleye geliyorum diyerek. Küçük olanın işi varmış, mazeret beyan etmişti, büyük olanla buluştuk ve daha önceden konuştuğumuz üzere Pera Müzesi'ne gittik.
2020'de hiç sergi gezmiş miydim şimdi hatırlamıyorum, ancak hatırladığım son müze gezim 2019 sonundaydı.
Pera'da Yeditepe Üniversitesi Mezun ve Öğrencilerinin "Yüzleşme" başlıklı sergisi vardı. Doğrusu hiç de amatör eserlerin olduğu bir sergi değildi, çok başarılı işler vardı, keyifle gezdik.
Oradan ver elini gelirken gözümüze takılan Galatasaray'a yakın bir bahçe-kafe. Birer kahve içip soluklandık.
*** Kahve faslından sonra hazır yakınındayken Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'ndeki sergiye girdik. İBB Kütüphanesi işbirliğiyle düzenlenmiş sergide, şehir hayatı, haritalar, yerleşmelerdeki değişimler üzerine pek çok eser ve çalışma vardı.
Nedense, güncel sergiler hakkında bilgiye ulaşamadım internette, onlar da sergi düzenlemeye düzenlemeye duyurmayı unutmuş mu, nedir?
Güne ek:
Akşam bizim metro istasyonundan çıkarken müzisyen sevdiğim bir şarkıyı çalıyordu, içimde salınma hissiyle çıktım metrodan. Dinleyiniz ve izleyiniz.
Şehir Hatları vapuru, bu sabah Kadıköy'e doğru mendirekten içenden giderken,
Akşam dönüş manzaraları yarına kaldı.
ooo sen baya bir toplu taşıma açılımı yaptın bu ara şekerim, hayırlı olsun :)
YanıtlaSilbu şarkıyı çok severim zaten de Colin'ciğimi de pek özlemişim, seyredince hatırladım :)
Dedim ki kendime "kızım sen bu dört aşıyı neden oldun madem? Bir dene bakalım, nasıl oluyormuş?" açılımın sebebi budur yani! :))
SilColinciğim deyince, şöyle bir gülümsemeden olmaz, hem. :)
metroya ve marmaraya binmeyeli bir yılı geçti, şimdi düşününce.
YanıtlaSilne iyi yapmışsınız gitmişken gezmekle, şahane.
Mehtapcığım,
SilO kadar cesaret toplayıp metroya, vapura binince faydayı artırmak isteği kaplıyor bünyeyi. :)
İyi oldu doğrusu.
Mİs :) İstanbul Modern'e de gidersiniz siz şimdi :P spotifycığımda Dean Martin açtım sıradan dinliyorum. Everybody Loves Somebody çalıyor şu anda mesela .
YanıtlaSilHee, istanbul Modern de var listede, ama randevuluymuş o. Artık seni de götürürüz bu defa. ;)
SilBak o şarkı da güzeldir. :)