Eylül ayının son gününe ve blogumun dokuzuncu ayının sonuncu yazısına geldik.
Hava bulutlu, serince, arada esiyor, arada yağmur serpiştiriyor.
* Sabah güne Nuh'un Gemisi'nin dünkü yayınıyla başladım. Hatta dün gece yatmadan yüklemiş olsalardı, biraz dinleyeyim niyetindeydim, yüklenmemişti, sabaha kaldı. Yayın burada, değerli dinleyicilerim. Şaka şaka, buradan tıklayıp dinleyenler var, biliyorum, onlara kolaylık olsun, netekim.
Her yayında ayrı bir şarkıyı hatırlayıp meftun oluyorum, bu defaki favorim Caetano Veloso'dan Cucucurrucu Paloma. Buraya şarkının yer aldığı nefis bir filmden, Pedro Almadovar'ın en sevdiğim filmlerinden Hable Con Ella / Konuş Onunla'dan bir video ekliyorum.
** Gün ortasında, dün başlayan olmasa daha iyi olur faslından işi tamamlama gereğini yerine getirdim. Neyse, bazen öyle gerekiyor, boş işlerle de uğraşıyor insan.
Daha sonra günün en keyifl işini yaptım, sanırım. Uzun zamandır bloga kitap yazısı yazmıyordum, sonunda şeytanın bacağını kırdım. İtalo Calvino'nun Görünmez Kentleri'ni yazdım.
*** Akşamüstü kızımla konuştum, bir Ortadoğu marketi bulmuş, bizim ürünlerimizden de varmış, alışveriş yapmış, özlediği şeyler ve çay, pirinç, bulgur filan almış, mutlu olmuş. Haliyle ben de sevindim.
Dip Not:
Sevgili Eylül, ilk gününde sana bir günbatımıyla merhaba demiştim,
Şimdi son gününde yine bir gün batımıyla veda ediyorum.
Güle güle git, yine gel, güzel gel.
"buradan tıklayıp dinleyenler var" : eveeeet o benim işte :P
YanıtlaSilçiçekkıza ben de çok sevindim. hep çok mutlu olsun dilerim :)
fotoğrafı büyütüp uzun uzun baktım. çok güzel :)
Tıkla dinle, hayatını yaşa sevgili dinleyici. :))
SilFotoğrafa ben de durup durup bakıyorum desem? ;)
Almadovar'ın o filmini ve diğer filmlerini çok severim. Onun filmlerindeki kırmızısı bana ilham olmuştur ve bazı yazılarımda rengi tariflerken "Almadovar Kırmızısı"nı kullanmayı pek severim.:)
YanıtlaSilKızınız için çok sevindim, alışveriş kısmı çok sevimli geldi bana, ve fotoğraf konusunda Sevgili Şule'yle aynı fikirdeyim:)
Ve Görünmez Kentler. Muhtemelen bazı yazılarımda rastlamışsınızdır, benim çok severek okuduğum, çok söz ettiğim, içinden cümleleri sıklıkla kullandığım en kitaplarımdandır, belki de sizin blogda daha önce fotoğrafını görmüş ve oraya da yazmış olabilirim. Belki de ama, karıştırmış olmam da muhtemel! Yazarın bir de Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü adlı kısa romanından çok hoşlanmıştım. Ama Görünmez Kentler'in yeri başkadır:) Çok yazımda bahsetmekle birlikte hakkında kısacık bir şey yazmıştım blogda, şimdi yazınıza gideceğim ve maç nedeniyle şöyle bir göz attığım yazınızı okuyup yorum kısmına kısa yazımın linkini bırakacağım, Sevgili Okul Arkadaşım:))
Sevgili Okul Arkadaşım,
SilSiz bir sinemaseversiniz, Almadovar'la dost olmanız, neredeyse kaçınılmaz bence. Bir kaç filminden fazla tat almamış olmakla birlikte, çektiklerinin tümüne bakınca, ben de söz ettiğiniz o kırmızı enerjinin cazibesine kapılmış olanlardanım.:)
Bizim çocukların nesli, pek çok tecrübeyle bugünlere geldikleri için, çok şükür gurbette dara düşmeden yaşıyorlar, diye düşünüyorum.
Görünmez Kentler hakkında bir iki sözüm var, blogdaki yazıda diyeyim. :)