29 Eylül 2021 Çarşamba

29 Eylül Çarşamba

 Bugün hava suratını asmış, sabahtan beri yağmaya niyetli gibi, yağmıyor ama.

* Sabah annemde dünün Saatli Maarif Takvimi yaprağına bakıyordum. Arka sayfada bir şiir okudum. 
Leylak mevsimine epeyce var henüz. Olsun, şimdiden sevgili dostum Leylak Dalı'na gelsin:

LEYLAKLARINI ANLATIYORUM

Leylak getiriyorsun bana güneşli bir gün
Onu saçlarından topladığın belli
Bir leylak bahçesisin karşımda
Böyle kucağında kalsa daha iyi
Bir vazoya bırakıp gidiyorsun
Sen gidiyorsun leylaklar kalıyor mu sanki
Önce renkleri gidiyor arkandan
Nesi varsa gidiyor soyunarak
Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhaf
Her kokladıkça dönüp dönüp geliyorsun 
Düşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçe
Yaprak yaprak gelişiyorsun
Leylak leylak bakıyorsun gözlerimin içine 
Ölümsüz bir mevsim oluyorsun. 

Rıfat Ilgaz

** Hava yaz sıcağından uzaklaştıkça, istenen saatte çıkıp yürümek daha kolay hale geldi; özellikle annem için yürüyüş için bir araya gelmesi gereken pek çok koşul tamamlanır oldu.
Öğlene doğru bir defa önden yalnız çıktım, bankaya, markete uğradım. Ardından annemle çıkıp küçük bir yürüyüş sezonu alıştırma turu attık. 
Yanımızdaki boş arsayı İBB tahta perdeyle çevirmeye başlamış bugün. Kreş yapılacak, deniyor. İyi olur, kaç senenin lafıydı, sonunda gerçek olacak gibi duruyor.

*** Öğleden sonra  aslında beni ilgilendirmese de olur, hatta daha iyi olur faslından bir işle uğraştım, daha çok bekleme ve nezaret etme işiydi. Yarın da bir bacağı devam edecek işin. 
Akşamüstü oğlum ve kız arkadaşı kısa bir tatil için İznik'e gitmek üzere, geçerken uğradılar. Kapı önü sohbeti bile olmayan kısacık sürede yüzlerini görmüş oldum.
Kızım bir fotoğraf attı, yeni üniversitesinin kimliğini almış. Bir süredir kayıt randevusu bekliyordu. Önceki gün okulu başlayınca koordinatörüyle görüşüp dün işlemlerini halletti. Artık diğer bürokratik işlemlere sıra geldi. 



Dip Not:
Annemle aheste aheste yürürken arka sokakta,
At kestanesi ağacının dibinde bitivermiş,
Sapsarı hindibayı görmez miyim?
Merhaba!

6 yorum:

  1. ah ne çok severim bu şiiri...ne iyi yapmışsın paylaşmakla :)

    aaa kreş şu köşedeki arsaya mı yapılacakmış? ne şahane. şenlik olur size de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne diyeyim? Bilmediğin şiir yok gibi, yine de her seferinde şaşırıyorum. :))
      Evet evet, köşedeki arsaya yapılacak. Kuş seslerinin yerini çocuk sesleri alacak. :)

      Sil
  2. Bizimde karşımızda dersane var, bayılıyorum gençlerin seslerine. Kreş şart, her mahalleye.
    Bu sarı çiçeklerin zamanı şimdi sanırım, benimde yolda yürürken pek karşıma çıkar oldular.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gençlerin cıvıltısı miniklerinkinden biraz daha değişik olmalı. :)
      Bizim çocuklar kocaman oldu, mahallenin minikleri için iyi olacak.

      Sanıyorum ki, biraz yağmur yağınca canlandı hindibalar. :)

      Sil
  3. Ancak bakabildim Ekmekçim ve çok mutlu oldum, ne güzel hatırlanmak ve çok sevdiğim bir şiir, sağolasın. Çocuklar vardı, daha doğrusu pazartesi birlikte çıktık, onlar Afyon'dan ayrılıp Sarıgöl'e, gelinimin teyzesine gittiler. Ertesi gece geldiler. 2 gündür umut beyin peşinde zıplıyoruz, tam yenmelik çağı. 2 saat önce de Side'ye geçtiler, 3 gün otelde kalıp tekrar dönecekler, ben de 3 gün dizleri dinlendireceğim. Antalya'da nefis bir yaz havası var, nem bitmiş, aşırı sıcak da. Tek sıkıntı karşımızdaki binaların yıkılma gürültüsü ve toza. Bakalım ne kadar sürecek. Hindibaya Umut bayılıyor, İkbal'in bahçesinde 3 tane gördü, hemen koşup babasını çağırdı, üfletti :))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Leylakcığım,
      Ben senin tatlı meşguliyetlerini izliyorum. Umut bey hepinizin hem keyfini uçuruyordur, hem de bir güzel ipe diziyordur sizi, değil mi? :))
      Bina yıkılması sevimsiz bir süreç, bizim buralarda kentsel dönüşümün hızla sürdüğü üç dört sene öncesinde epey bunalmıştık. Çabuk biter umarım.
      Kucaklıyorum. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!