24 Eylül 2021 Cuma

24 Eylül Cuma

Bugün, dünden daha ılık bir hava vardı. Gerçi bütün gün yollarda, arabada, kapalı mekanlardaydık, gelip geçen bulutları seyredebildik sadece.

* Sabah erkenden pazar alışverişini halledip eve döndüm, aldıklarımı çabucak yerlerine tıktım, kahvaltımızı hızlıca yapıp dışarı çıkmaya hazırlandık. Öğlene doğru kardeşim gelip annemi ve beni aldı, yine karşı kıyıya yollandık. 
Bu defa istikamet Fındıkzade, ya da ünlü bir şiir kitabı adını ( Dünyanın En Güzel Arabistanı - Turgut Uyar ) dejenere ederek söylersem,  İstanbul'un en yakınındaki Arabistan. Yıllar öncesinde kalan zamanda, yıllarca neredeyse her gün geçtiğim her binasını ezberlediğim bölgesi, şehrin. Artık hiç bir şekilde tanıyamadığım, yabancı kaldığım yer, bambaşka bir şehir.
Oradaki bir hastanede, annemin işitme aygıtı almakla ilgili  olarak muayene, test ve rapor alma işleri vardı. Onları hallettikten sonra bu defa yine Şişli'ye yöneldik ki, testi yapılan aygıtın son kontrolleri ve teslimi yapılsın. 

** İki randevu arasında kalan bir saatte karnımızı doyuracak sakin bir yer aradık ve Eminönü'ndeki ünlü ve Haliç manzaralı et lokantası Hamdi'nin manzarasız olsa da Etrafındaki yüksek iş merkezlerine rağmen yeşile bakan ve sakin şubesinde yemek yedik.
İşimizi bitirip dönüş yoluna revan olduğumuzda, kardeşim navigasyonun bizi Şişli Mecidiyeköy'e yöneltmesine gıcık oldu ve alıştığı yol olan ve benim desteklediğim Vali Konağı Caddesi'nden süzülüp Teşvikiye üzerinden köprüye bağlanmak planını uygulamaya koyduk. Gel gör ki, Vali Konağı'nın dört yol kavşağına konuşlanmış bir geçilemezlik bizi esir etti, süre uzadı da uzadı.
Bu arada, Vali Konağı'na doğru dönerken, İnci sineması pasajı ve yakındaki diğer binaların yıkılıp yerlerine boydan boya dizilen iş merkezli binaların önünden geçmiş olduk.  Bu yeni yapıları ilk kez  görmek gözlerimizi faltaşı gibi açtırdı bize; kendimi bambaşka bir şehre gelmiş gibi hissettim, yine.

*** Bütün bu yabancılaşma efektlerinden sonra bizim kıyıya yorgun argın ulaşmak, "ohh nihayet  eve gelebildik" hissiyle dolmamıza neden oldu. 
Akşam bir bölüm daha Romanofflar izleyip ve önüme çıkan bir müzik parçasının ne olduğunu aramanın peşinde koşarak, biraz olsun dinlendim. 
Karl Jenkins'in Paladio başlıklı müzik eserinin allegretto formundaki 1. bölümünü, Camillie ve Julie Berthollet'den dinliyoruz, burada.
Eserin tamamını dinlemek isterseniz, burada Hirvatistan Oda Orkestrası yorumu var. 

Paladio, Rönesansın tanınmış bir İtalyan mimarı imiş, Karl Jenkins'in onun adına yazdığı 1995 tarihli eseri, yaylılar orkestrası için konçerto grosso formunda. Eserin farklı düzenlemeleri ve yorumları da mevcut.


Dip Not:
Pazarda sıra Eylül ayının lezzetlerinden İsabella üzümünde,
Karadeniz üzümü veya kokulu üzüm olarak biliniyor,
Eski zamanlarda aranan bir şarap yapılıyormuş, 
Şarabı bekleyemem derseniz pepeçura isimli nefis bir tatlı yapabilirsiniz.

4 yorum:

  1. Küçük Joe beni düzeltsin, bu sanırım annemlerin girişindeki üzüm. Hakikaten kokusu muhteşem tadı hafif mayhoş. Biz direkt dalından toplayıp yiyoruz bak neler de yapılıyormuş..
    Bu arada İstanbul'a biraz da bundan gelemiyorum sanırım, hafızamdaki İstanbul'u bulamayacağım korkusuyla..

    YanıtlaSil
  2. Pepeçurayı yapmıştım eskiden, iki sene önce de yaptım yine sanırım. Neyse, tarifi burada, başka meyveyle de olabilir belki, denemeli.
    https://ekmekcikiz.blogspot.com/2017/10/pepecura.html
    Ama o koku ve lezzet başka meyveyle nasıl tutturulur, bilemeyeceğim. :)

    YanıtlaSil
  3. biz anadolu yakasında yine biraz daha korunaklıyız ama karşı tarafa her geçişimde ben de aynı şeyi hissediyorum. bir zamanlar aşık olduğum birini görüp "ne kadar değişmiş" deyip içimi hüzün kaplaması gibi istanbul'un bu halini görmek...başka birileri için hâlâ cazip olabilir ama benim için değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gençliğimde "ahh, Beyoğlu eskiden şöyleydi böyleydi" diye anlatılanları hem merak eder, hem de bu kadar değişim nasıl olabildi, şaşardım.
      Hiç şaşmamak lazımmış, şimdiki değişimin yanında eskiler değişim bile değil, neredeyse.

      Sil

Hoşgeldiniz!