Bugün "karşının taksisi" söylemine uygun olarak, gün boyu karşı kıyıdaydık.
* Gerçi, saat hesabi yaparsak karşı kıyıda bulunduğumuz süre daha az oldu, ancak, trafik yine ve maalesef pek fenaydı. Dolayısıyla, git, gel süresini de katınca, (özellikle sevgili şoförümüz kardeşimin evinden gelmesi gitmesi derken) tam bir mesai harcamış olduk. Neyse ki, yollarda geçen süre, sonuca değdi.
** Annem, bir süredir duyduğu sesleri karıştırıyor, bazı sözleri anlamakta zorlanıyor, konuşurken pek çok sözü tekrarlatıyor, televizyondaki konuşmaların bazılarını anlayamıyordu. Görmesiyle ilgili olarak sarı nokta sorunu da olduğundan, kısmen yaşı gereği ortaya çıkan bu kayıplar, yaşamdan aldığı keyfi iyice düşürüyordu.
Bugünkü karşı kıyı seferimizin temel sebebi, annemin bir KBB uzmanına muayene olması ve önerilen bir işitme merkezinden kulaklık almak içindi. Sonuçta, kulaklık takıldı, denendi, şimdilik memnun kalındı ve haftaya ayar gerekirse tekrar görüşmek üzere vedalaşıldı.
*** Dönüşte yine trafiğe yakalandığımız için, karnımız iyice acıktı. Annem, kızlarına yemek ısmarlamak istedi ve uzunca bir aradan sonra dışarda beraber yemek yedik. Kardeşim bizi (ve annem için yaptığı domates püresi kavanozuyla dolu iki kutuyu) bıraktı, kapıda işten dönen oğlumla rastlaşıp selamlaştılar ve umarım çok gecikmeden evine ulaştı.
Şimdiii, günün trafikte bunalmış tüm karşının taksileri için çalıyoruz, dans etmek serbest.
Şişli'de Osmanoğlu Kliniği'ne ulaşan daracık sokağa komşu bahçedeki tarihi okul binası (Ermeni İlkokulu - 1912 yazıyor) içinde bulunduğu bahçe, ağaçlar, samaşıklar.ve tam arkasındaki nevzuhur gökdelenlerden birisi aynı karede.
Eskiden Şişli'ye çok sık giderdik, annemin küçük teyzesi orada otururdu. İstanbul'a taşındığımızda Bakırköy'de otururken, aradaki mesafe bize o kadar fazla gelirdi ki haftasonu kalmalı misafirlik yapılırdı.
Şişli Camii'nden sonrası, hadi biraz daha gidelim eski İETT garajından sonrası pek tenhaydı. Bugün yürüdüğümüz yolları tanıyamadık bile.
çok çok sevindim kulaklık olayına. bak gör yaşam kalitesi nasıl artacak annenin. benimkinden biliyorum :)
YanıtlaSilşarkı çok uymuş trafik savaşçılarına. yarın avcılar yollarında bunu söyleyerek kullanacağım arabayı :P
İlk kısa süreli sonuç bile çok umut verici Şulem, mesela arabada arkada oturuyor ve kardeşimle konuştuklarımızı duyamıyordu eskiden, dönüşte konuşmaya katıldı, bir de bu akşam TV izlerken de mutlu olursa, yaşadı(k)! :)
SilAyy, yarın okul günü değil mi? O zaman şarkıyı sana adıyorum, iyi gaz veriyor. :))
Babama asla taktıramadık o kulaklığı, uğultu yapıyor, çınlatıyor, duymuyorum diye zinhar takmadı. Benim bir şikayetim yok dedi durdu, biz kendimizi paralıyorduk duyurmak için onu hiç düşünmüyordu rahmetli. Vay be babama da rahmetli dedim ya, hayat ne zalımsın :(
YanıtlaSilUmarım annen rahat eder ve takar, kuzenim psikiyatrist. Yaşlı insanların duyma sorunu giderilmezse sosyalleşmeleri azalıyor ve demansları çabuklaşıyor demişti. Ama işte babama anlatamadık. Şu an evde üç tane kulaklık var :)))
Sevgiler Ekmekçim...
Leylakcığım,
SilTeknoloji geliştikçe, şikayetleri gidermenin yolunu buluyorlar sanırım. Galiba bir de annemin henüz çok ağır bir sıkıntısı olmadığı için, en hafifin bir üstü gibi bir alet iş görüyor. Umarım böyle devam eder. :)
Rahmetli babacığın belki de daha hassas bünyeli insanlardandı muhtemelen, bazen uyum sağlamak güç oluyormuş.
Benden de bir kucak öpücük senden yana. :)
Şarkı fena seçim Sevgili Okul Arkadaşım, son yazımdan beri oralardayım zira, kaç keredir okudum kendi yazımı, bilmiyorum.:) Bir özlem değil kesinlikle, bugünümü de seviyorum, çooookkk hem de... çünkü diyorum ki çocuk mayan sağlammış, olmasa yanmıştın.:) Anneniz için sevindim, anladığım ve hissettiğim o ki kulaklığı bırakmayacak. Kulaklık bir pas oldu bana ve bir çocukluk karakterimi, babamın ölümünden sonra bize kalan -yadigar-meslektaşlarından, lakabı adının önüne geçecek kadar ilginç birini hatırlattı bana... yazarım bir gün diye düşündüm.:) Nerden nereye işte:))
YanıtlaSilSevgili Okul Arkadaşım,
SilŞarkıyla, günün yorucu taraflarını atmanın, enerjiyi toplamanın en kestirme yolunu seçtim sanırım. İyi oldu bence.
Annemin kulaklık hikayesi olumlu gelişimini sürdürüyor, maaşallah diyeyim . :))
Biliyor musunuz, ben de bazı eski yazılarımı hem yazdığım zamanda, hem de aklıma geldikçe dönüp okumuştum/okurum. İnsan sanki kendi sağlamasını yapmak istiyor böyle zamanlarda. :)
Kaldı ki, yazınız da bir defada geçilecek yazılardan değildi, kesinlikle. :)