28 Temmuz Çarşamba

Diyorum ki, havanın sıcak oluşunu kabul etmek, yaz depresyonuma karşı iyi bir çözüm oldu. 

Bir de şöyle düşünüyorum, gün gün sıcağı tüketiyoruz,  azar azar gün kısalıyor, gece uzuyor. 

Abartıp, kışın eli kulağında demek de var, o kadarını yapmıyorum.

* Dünkü blog kızları buluşmasının zihnime getirdiği hareketlilik ve hiç şüphesiz saat 16'dan sonra içmiş olduğum bir kahve üstüne bir çay gece uykuya dalmamı geciktirdi. Üstelik sabah cin gibi erkenden uyandım. 

Öncesinde kalkıp yürümeye üşenir gibi oldum, sonra haydi bakalım ayaklandım. İyi oldu, az uykulu az yorgun halim yürüyüşten sonra geçti.

** Öğlene doğru kardeşim aradı, "cadde tarafında işim var, size görmeye geleceğim, nasıl programlayalım" dedi. Dışarıda oyalanmadan birlikte M&S mağazasına bir şeyler bakmaya gitmekle başlayan program, anneme bir süredir istediği yazlık elbise ve tişört almak, kardeşimin işini halletmesi, birlikte sevdiğimiz köftecide yemek yemek gibi, sıcağa rağmen uygun mekanlarda bulunularak yapılan bir etkinliğe dönüştü.

Gerçi eve döndükten sonra on dakika içinde 1 litre suyu içivermişim, karpuz yemişim, kavun kesmişim... Farkında bile değilim, neredeyse. 

*** İş Sanat yayınlarını bildirim geldikçe izliyorum, yaz mevsimine rağmen sezonu kapatmadılar.

Bugün You-tube kanalında Şefin Tavsiyesi bölümde hoş bir sürpriz vardı, izlemenizi öneririm. Burada. 

İzlemediyseniz bu serinin diğer yayınlarına da bakınız, kısa kısa anlatılan çok hoş müzik bilgileri veriliyor, insanın zihninde ampuller yanıyor.

Dip Not:

Şirin mi şirin bir kahve fincanında geldi bugün kahvem.

Bugünün anne kız yemeğinin anısı olsun.