14 Haziran 2021 Pazartesi

14 Haziran Pazartesi

Bugün hava serindi ve yağmur çiseliyordu.

* Sabah  erkence yola çıktık oğlumla, Nüfus Müdürlüğünde işimiz vardı. İşin hikayesi var, biraz, şöyle:
Oğlum üniversiteyi karşı kıyıda okuyup, trafik çilesinden bezince, arkadaşlarıyla eve taşınmış ve ikametgahını oraya aldırmıştı. Sonra gel zaman git zaman, artık o evde oturmuyorken bile adresi orası olmaya devam etti. "Yavrum şu adres, fatura işlerini halletseydin keşke" anne konuşmaları kulak arkası edildi, haliyle. Sonunda oraya taşınan birileri adres nakli yapınca, çocuğum boşa düşmüş,  adressiz kalmış. 
Hal böyle olunca, normalinde internet üzerinden yapılabilen adres değişikliği için birlikte gitmemiz ve beyan vermemiz gerekti.

** İşimiz randevu saatine uygun olarak ve sorun çıkmadan halloldu, bitti. Oğlum beni eve bırakıp işe gidecekti, evden çıkışta plan böyleydi. 
Otoparka doğru giderken, içimdeki sesin "saçmalama, buraya kadar gelmişsin, aylar olmuş Kadıköy'e inmeyeli, hemen geri dönmek olur mu?" dediğini duydum. 
Oğluma, "sen git işine yavrum, ben bir dolaşayım, sonra bir şekil dönerim" dedim.
Sonrası festival!

*** Altıyol'dan İskele'ye indim. Haldun Taner Sahnesi bakım ve onarıma alınmış, tahta perdeyle çevrilmiş. Planına bakılırsa, iskeleyle bütünleşik güzel bir mekan olacak.
Karaköy ve Beşiktaş iskelelerini gören bir banka oturdum, yağmur atıştırıyordu, havada gri bulutlar, karşı kıyı gri tül arkasında, Karaköy iskelesine vapur yanaşıyordu. Bir an, "haydi atlayıp karşıya geçeyim vapurla" düşüncesi geçti zihnimden, sonra düşündüm, "şimdi Kadıköy'ü gezeyim, o gelecek sefere olsun".
Beşiktaş iskelesinin karşısındaki trafik ışıklarından geçip, çarşıya doğru yürüdüm. Baylan, Hacı Bekir,  İnegöl Köftecisi henüz sabah mahmurluğundaydı, güne hazırlanıyorlardı.
Timsah heykelinden yukarı devam edip, antikacıların, yeni nesil kahve dükkanlarının, Oyun Atölyesi'nin önünden geçerek Moda'ya doğru yürüdüm, Moda İlkokulu'nu sağıma alıp Saint Joseph Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Duru Tiyatro derken Yoğurtçu Parkına doğru yokuş aşağı kaptırıp, düze indim.
Yoğurtçu Parkı da tenhaydı, koşanlar ve köpek gezdirenler dışında pek kimse yoktu. Parkı turlayıp, Dereağzı'ndan Kalamış Parkı yönüne döndüm. İSKİ vidanjörleri, deniz üstünden müsilaj çekiyorlardı, ne işe yarayacaksa, artık.
Kalamış Parkı'nda deniz kenarında biraz nefeslendim, Yassıada'ya Sivriada'ya, uzaktan geçen vapurlara, kayalıklardaki kedilere, uçuşan martılara, griden kurşuniye çeşit çeşit bulutlara baktım.
Park bitince, cadde tarafına doğru yürüdüm, Todori'yi az geçince bir otobüs durağı gördüm. Tam o sırada arka arkaya iki otobüs geldi, arkadaki boştu, yıldan uzun süreden sonra ilk kez İETT otobüsüne bindim. Neyse ki, daha önce İstanbul Kartımı HES koduna entegre etmiştim, sorun olmadı.
Otobüsten Suadiye'de inip,  Bağdat Caddesi, demiryolu geçidi, minibüs caddesi derken, bizim mahalleye geldim.
Nüfus Müdürlüğü'nden eve olan bu yolculuk iki saatte tamamlandı. Mutluyum.



Dip Not:
İskelelere nazır manzara seyri,
Solda Beşiktaş, Adalar iskelesi, sağdaki vapur Karaköy iskelesine yanaşmış,
Solda iskelenin sağında uçmuş gitmiş balonun altındaki kafe, ilerisinde deniz otobüsü iskelesi,
Ortada mendirek girişleri,
Sağdaki mendirek girişinin arka planında, yağmur ve gri bulutlardan ötürü hayal meyal görünen tarihi yarımada,
Günün bu halinin belirleyicisi incecik yağan yağmur anısına bir şarkı dinleyelim günü tamamlamadan önce.

8 yorum:

  1. Ay bir özledim bir özledim Kadıköy çarşıda dolanıp sonra Çiya'da yemek yemeyi, gözün çıksın corona :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az kaldı, geliyor o günler yakında Leylakcığım, gideceğiz yeniden Çiya'ya da. :)

      Sil
  2. bugün sabahtan sizin öğleden sonra da bizim mekanımız olmuş nüfus müdürlüğü :P

    benim geçen cuma yaptığım Kadıköy turunu sen başka bir rotadan gerçekleştirmişsin. senin rotanı okurken senle birlikte yürüdüm, okulumun önünden geçtim, yoğurtçu parkına indim ben de :) ay çok özledim, çok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şekerim, bizim bu senkronize hareketlerimizin sonu yok galiba. :))

      Okulunun önünden geçerken ben de seni andım, hatta arayıp, neredeyim biliyor musun demek aklımdan geçti. :)

      Sil
  3. Ne iyi yapmışsın. Kadıköyü çok özledim. Pandamiden beri gitmedim. Okuyuyunca gitmiş gibi mutlu oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık gideceğiz, gitmeliyiz bence. :)
      Hayat böyle geçmiyor, gitmiyor bir yere.

      Sil
  4. Bugün şanslı günüm; az önce Melek Mosso, şimdi de Özge Fışkın, hem de akustik! İstanbul'u özlemek de biz taşralılar için güzel, Sevgili Okul Arkadaşım:) Anılarıyla avunuyoruz, üstelik hava bile atabiliyoruz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Okul Arkadaşım,
      Ne kadar hava atsanız hakkınız, yarı İstabullu sayılırsınız mekan bilgilerinize bakılırsa, hatta İstanbululaştırdıklarımızdansınız, kesin! :)

      Sil

Hoşgeldiniz!