Güneşli bir pazar gününde, kaç günlük dışarıda olmak keyfinden sonra, yine evdeyiz.
* Günün en büyük eğlencesi televizyon oldu. Oğlumun akıllı hale getirdiği televizyonun daha neler yapabileceğinin denemeleri, beni yeniden televizyon insanı yapacak mı, meraktayım doğrusu.
O yöne doğru bir sürükleniş var, sanki.
** Sevgili Okul Arkadaşım'ın haber verdiği, Beethoven'in dokuz senfonisini bilgisayar ekranından değil de televizyondan izlemek ve dinlemek, gerçekten cazip geldi, mesela.
Bugün 1. Senfoniyi dinledim, her gün bir tane dinleyeyim diyorum.
*** Bugün twitterda takip ettiğim doktorlar genel olarak pazar günü keyfi, sakinliği halindeydiler, çok şükür. Onca yorgunluktan sonra bu gevşeme halini kesinlikle alkışlarla hak ettiler. Yemek paylaşan, keyifli notlar yazan, aşılar geldi siz neredesiniz diyen...
Dr. Güner Sönmez "Ne kadar İstanbullusun?" başlığına art arda sorular eklemiş. Kendimle gurur duydum, hepsi bi tamam cevaplarını buldu, dahası da vardır.
Dip Not:
Dünden çiçekler,
Üst sıra, yan yana iki ağaçtaydılar, aynı cins diye düşünüyorum, birisi ebruli, diğeri nar çiçeği rengi,
Alt soldaki adaçayı çiçeği, ilk kez görüyorum, nefis bir moru var,
Alt sağdakini çarkıfelek çiçeğine benzettim, sanırım değil, çalı boyundaydı.
akıllı tv şahane olmuş, güle güle kullan canım.
YanıtlaSilne kadar istanbullusun soruları bizim için kolay kaçmış be ekmekcim :)
Evveet, akıllı televizyon faideli bir çalışma oldu, memnunuz. Teşekkürler canım. :)
Silİstanbul sınavından geçeriz biz. :))
Son çiçek kapari çiçeği sanki
YanıtlaSilYok daha dikkatli bakınca farklı geldi, bilemedim...
Silİşte, bilemedim ben de Leylakcığım. :)
SilBir bilene denk düşeriz umarım. :)