8 Mayıs Cumartesi

Sabah uyandığımda hava parçalı bulutluydu, öğlende ve akşamüstüne doğru çisil çisil  yağmur yağdı. Dünkü sıcak havanın üstüne pek iyi geldi.

* Bugün pazarımız açılacak mı merakındaydım. Dün internette bulup baktığım listede bizim mahallenin adını görememiştim. Sabah erken toparlandım, bakalım pazar var mı sorumun cevabını bulmak üzere arka sokağa doğru kıvrıldım ve yaşasın(!) her zamankinden biraz ileride olmakla birlikte, aralıklı dizilmiş pazarcılar bir sokak boyunca tezgahlarını kurmuştu.

İki kez, hatta devamında iki kez daha  (soğan sarımsak almayı unutunca ve annem aldığım taze yaprağı beğenince) pazara gittim geldi, gittim geldim. 

İyi ki, pazarımız yakında.

** Arkadaşım P.'nin annesinin evi bizim mahallede sayılır. Mesaj attı, "annemdeyim, gelirsen aşağıda bahçede oturalım mı biraz" dedi. Bir senede ikinci kez görüşecek olmanın heyecanıyla, koşarak gittim. Bir saat oturup lak lak ettik, çocuklar ne yapıyor, aşı oldun mu, hangisinden oldun, vs vs. 

Ne kadar özlemişim, hem arkadaşımı hem böyle yarenlik etmeyi.

*** Eve döndükten sonra, mutfaktaki  radyoyu açtım. Bir yandan yeşillik ayıklayıp yerleştirdim, yıkadım, bir yandan da müzik dinledim.

Sizin için, aşağıdaki fotoğrafa eşlik edecek bir parça seçtim. Burada, dinleyiniz. 

Dip Not:

Yasemen, şimdilik mis kokulu. 

Biraz daha çok açarlarsa ve hepsi bir arada olunca baygın kokulu. 

Yaz güzeli.