17 Mayıs 2021 Pazartesi

17 Mayıs Pazartesi

Dün gece hava karardıktan sonra bir ara yağmur öyle hızlı ve güzel  yağdı ki, içim yıkanmış gibi hissettim. Bu gün yağmur serinliği sürsün mü, ısınsın mı kararsız bir hava ve o sayede nefis bulutlar vardı.

* Dün gece TRT 2'de seyrettiğim Tayfun Pirselimoğlu'nun filmi "Ben O Değilim" ile başlayayım.
Seyri oldukça zorlayıcı olmasına rağmen bir o kadar etkileyici ve düşündürücü filmi, beğendim. 
Film Arkası'nda yapılan konuşmalar, filmin modernist sinema yaklaşımının açıklamaları, zihnimdeki acabaları açınca, keyfim iyice yerine geldi.
Pirselimoğlu'nun filminde başrolde çıkardığı gayet başarılı rolden sonra Ercan Kesal'in henüz izlemediğim "Nasipse Adayız" filmini bu günkü kargo bekleme faaliyetim sırasında  izleyeyim dedim. 
Kesal'ın aynı isimli kitabını bir kaç sene önce çok keyif alarak okumuştum. Doğrusu bu ya, pek çok ödül alan, beğenilen filmi beni o kadar etkilemedi. Bir tür, "bunları biliyoruz zaten, şapkadan tavşan çıkmamış" duygusuna kapıldım. 
Aslında kitap da film de aynı olayı anlatıyor. Sanırım, kitabın dili bana filmin dilinden daha cazip geldi.

** Akşamüstü, kargo geldikten sonra, sokağa çıktım. Günler sonra ilk kez kaçak olmayan bir sokağa çıkış, nihayet.
Bana öyle geldi ki, insanlar serbestçe sokağa çıkmanın şaşkınlığı içindeler. Kafesinden salıverilmiş çil yavruları gibi...

*** Unutuyordum, öğlende yine meditasyonumuz vardı, zihnimizi ferahlattık. 
Sabah erken uyanıp bir şeyler okumaya dinlemeye tembellik edince, biraz nefes egzersizi yapmıştım.
Sadece nefese odaklanmak, insanı sürekli tekrarlayan ancak bir türlü çözülemeyen düşüncelerden uzaklaştırıyor ve rahatlatıyor. Egzersiz bitmeden yeniden uyumuşum, uyandığımda 8:30 olmuştu, bir çeşit rekor benim için.



Dip Not:
Müzik meydan okumasına, aşık olma hissi uyandıran parça sorusuna verdiğim cevapla son vereyim diyorum. Yeteri kadar uzatıp çekiştirdim olayı, eğlendim, umarım seçtiğim müzikler keyif vermiştir.

Yukarıda bugün balkondan seyrettiğim bulutların fotoğrafının altında, bestecisinden sahnede dinlemek şansına eriştiğim ve o günden beri enerjisiyle beni her zaman uçuran bir müzik eserini bulacaksınız.
Buradaki yorum estetik bir görsellikle ayrıca etkiliyor. 

14 yorum:

  1. meydan okumaya devam et bence, gayet iyi gidiyorsun :) hem müzik kadar iyileştirici ne kadar az şey var hayatımızda tatlım ya...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haydi bakalım, alkış olunca bis yapmadan olmaz dedim, bugün bise çıktım. :))

      Sil
  2. Off Ekmekçim sabah sabah öyle iyi geldi ki, bir an eski konser izleyebildiğimiz günlere geri döndüm. Pandemiden önceki son etkinliğim "Tangoloji" idi,o güne geri döndüm. 1,5 yıldır da sanal alemde eğleşiyoruz işte. İstanbul Film Festivalini de dürüp bürüp kaldırdık izlenenler bohcasına. Haziranda Uçan Süpürgeyle yeniden açarız bohçayı.
    Tayfun Pirselimoğlu'nin kitaplarını da, filmlerini de çok severim. "Çöl Masalları" ile tanımıştım ilk, çok beğenmiştim kitabı hatta Coelho'nun Simyacı'sı da o ara yeni çıkmış ve ünlenmişti. Ben Tayfun'u tercih ederim diye gezmiştim günlerce :) Bu filmi epey oluyor izlemiştim, adını tıklayınca hatırladım. Diğerlerine göre biraz daha az sevmiştim. Ben onun en çok "Hiçbiryerde"sini severim, Zuhal Olcay da ne güzel oynar. Ay sabah sabah klavyem düştü, haydi öpüp gideyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel! Çok sevindim iyi gelmesine. Libertango bu, sihirlidir. :)

      Tayfun Pirselimoğlu'nun kitaplarını hiç okumadım, sanırım ilk kez filmini seyrettim. Üstelik ressamlığı da varmış. Hiçbiryerde'yi duymuştum, bulup izleyeyim en iyisi.
      Benden de iyi akşamlar öpücüğü gelsin sana doğru. :)

      Sil
  3. Aynı şeyi dün dışarı çıktığımda ben de düşündüm, burada da sokaklara normal hayat gelmişti... Hımmmm.. işimiz, kurduğumuz planlar biraz daha uzayacak diye düşündüm. Yazınızı okumaya devam ederken tam, alt bilgideki gibi resme tıkladım, o da ne bir hazine, orada sözüm bitti işte:) Raymond Lefevre yorumu da iyidir, ki bebe bana şarkıyı sevdiren o olmuştur ama ne yazık ki yağmalandığım dönemde plak gidip de dönememiştir:) Sonra büyüyüp asıl sahibini öğrenince başka tabii ki:) Belki, diye düşünerek, müzik setindeki tadı vermeyen bir kayıt olsa da linkini şöyle bırakıyorum Sevgili Okul Arkadaşım:) https://www.youtube.com/watch?v=cedTvDaLsKw

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi akşamlar Sevgili Okul Arkadaşım,
      Raymond Lefevre yorumunu, geçmiş yıllarda muhtemelen radyoda dinlememiş olmalıyım, klasik ve güzel bir yorum. :)
      Libertango'nun bir başka sevdiğim yorumu da şurada: https://youtu.be/MlMVagn-ZJw

      Bugün sokaklar ne durumdaydı görmek fırsatım olmadı, umarım bu defa yeni bir kapanmaya neden olunmadan aşılanma hızlanır artık.

      Sil
    2. İyi akşamlar Sevgili Okul Arkadaşım, linki yükledim ve başladı Libertango, onun eşliğinde yazıyorum, teşekkür ederim:) Yanlış hatırlamıyorsam siz bu ikilinin bir konserinden söz etmiştiniz yazınızda ve bir link vermiştiniz, o zaman bayılmıştım çünkü daha önce bilmediğim insanlardı... Kesinlikle muhteşem yorumlardan biri:) Bir de Tiflis'de canlı çalan bir caz grubundan sokaktan dinlemiştik, o da özellikle ortam, şarkı, yorum ve günün o saati bileşkesinde muhteşem bir andı. Besteci çooooooooookkkkkkkkkkk büyük sonuçta:)

      Sil
    3. İki düzeltme yapmam gerekiyor önce, hadi cümle başına küçük harfle başlamak olabilir bir yazım hatası diyelim, ancak olumlu ifade etmek isterken olumsuz yazmış olmayı düzeltmem lazım.
      "Raymond Lefevre yorumunu, geçmiş yıllarda muhtemelen radyoda dinlemiş olmalıyım" olacaktı, gerçekten çünkü program aralarında en çok çalınan orkestra müziklerindendi Raymond Lefevre. :)

      Hauser'i ve müzik enerjisini severim, bir ara her gün dinliyordum, o zaman yazmış olmalıyım. :)
      Madem Libertango'dan gidiyoruz, bir sevdiğim yorum daha var, şuraya iliştireyim:
      https://youtu.be/GnyAgOWhMnk

      Sil
    4. Bunu da dinledim ki bu hakkaten müthiş varyasyonları olan, baştan biraz muhafazakar baktığım ama gittikçe yükselen ataklarla birlikte finalde, "eyvallah abiler ablalar çok yakıştırmışsınız, şahane," dediğim, ve -enstrümantal- solist abiye ekstra bayıldığım bir yorumdu. Çok teşekkürler:)

      Sil
    5. Rica ederim, beğenmenize sevindim.
      Aslında bir yorum daha var, o da bir başka virtüözden, Yo Yo Ma'nın yorumu. :)

      Sil
  4. Hemen sıcağı sıcağına dinledim Sevgili Okul Arkadaşım, bunu da çok beğendim, çok klas ama bir kıyas yaparsam çelloyu Hauser kendi dilinde konuşturuyor ve daha tarz, hakeza hanımefendiyle birlikte-biraz popülere kaçsalarda- çok etkileyiciler ama Yo Yo Ma ağır abi, ve dinlerken nefesini tutturuyor insana, ve şarap çağırıyor, sonra kahve falan... Düşündüm de Piazzola oyunu Ma'dan yana kullanırdı sanki. Çok teşekkür ederim, tüm tatlar ve bu akşam keyfi için,:)

    YanıtlaSil
  5. Yo Yo Ma, tam dediğiniz gibi ağır abi havalı, klasik bir sanatçı. Oysa mesela İnstagram'daki videolarında (pandemide evinden çaldığı eserleri yükledi arada sırada) pek sevimli, hiç ağır abi değil. Ayrıca geçen sene Ahmet Adnan Saygun'un bir eserini çalmıştı göğsümü kabarmıştı, kendisine ayrıca sempatim oluştu o zamandan itibaren. :)
    Hauser genç neslin yeni dünyanın sanatçısı, önde olmayı, sahnede rol çalmayı seviyor. Bunun yanısıra enstrümanına olağanüstü hakim ve nefis çalıyor.
    Ben de akşam akşam müzik kritikçisi oldum çıktım. :))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!