Bu sabah erkenden uyandım, saat 6'yı azıcık geçmişti, biraz daha uyuyayım istedim, olmadı. Hava güneşliydi, kaç günkü kapalı havadan sonra ışıklı bir sabah.
* Madem erkenciyim, hazır İş Sanat'ta yeni hikaye dinletisi var, dinleyelim bakalım.
Bu defaki dinletinin başlığı "Gece Kapladı Her Yeri" Sabahattin Ali'nin üç öyküsü Hanende Melek, Gramofon Avrat, Hasan Boğuldu seslendirildi, aralarda şarkılar söylendi. Keyifle dinlediğim bu çalışmayı, Sabahattin Ali sevenlerine hararetle öneririm. Link burada.
** Sabah hareketliliği bittikten sonra dün başladığım ve uzun olduğu için tamamlayamadığım İran filmi Şeytan Yoktur'un son öyküsünü izledim. Yüreğimde bir ağırlıkla bitti film. Etkilendiğim sade anlatımı, tokat gibi çarpan gerçekliği ve doğru politik tavrıyla, filmin 2020'de Berlin Film Festivali'ndeki ödülü tamamen hakkıyla almış olduğunu söylemeliyim.
*** Öğlende güneşli havayı değerlendirerek "hadi sana peynir zeytin filan da alırız" bahanesiyle kendisini motive ettiğim annemle mahallede bir tur attık.
Annemi eve bırakıp üstüme daha ince ceket alıp, on gündür uğramadığım sahile doğru yollandım. Denizin üstü biraz puslu ve griydi, havada bulut öbekleri ve onları itiştiren sertçe bir rüzgar vardı; tam bahar havası işte!
Sokağa çıkmışken, mahalledeki genç erguvanı ve sarmaşığın uslu durup durmadığını da kontrol ettim, baktım olay yok, sakin bir gün. Aferin dedim ikisine de.
Dip Not:
Günün fotoğrafı, sabahın diğer erkencisi kızımdan.
Erken kalkıp, açık hava keyfi yapmış.
Çektiği Ankara baharı fotoğrafını abisi ve benimle paylaşınca biz de keyiflendik.
aa sahildeymişiz ikimiz de. gerçi ben çok az kalabildim ama olsun, o bile iyi geldi :)
YanıtlaSilankaranın ilkbaharını da sonbaharını da ayrı ayrı seviyorum (aaa tarihe not düşüldün lütfen, 50 yıllık hayatımda ilk defa ankara ile ilgili 'seviyorum' ifadesini kullandım :P) çiçek kız ne güzel çekmiş :)
Aklımdan geçti, Şule'yi arasam dersi yoksa, gider mi? Sonra ya işin varsa, gidemezsen diye üzmeyeyim dedim. Gene ıskaladık! :))
SilYakında, Ankara'yı sevmezse gönül, aşkı ne anlar diye şarkı söyleyeceksin şekerim. :))
Fotoyu biz de pek beğendik. :)
Benimki daha çok “bu şehir güzelse senin yüzünden” dizesine uygun ve yooo yooo o kadar uzun boylu değil 🤣
SilDiyorsun! :)))
SilNe derler? Büyük lokma ye, büyük konuşma! Öylesine söylüyorum... ;)
yazarken ben de kendi kendime aynı öğüdü verdim aslında. hayat bu belli mi olur ayol :)
SilFotoğraf çok güzel:-) Baharı hissettiğimiz günlerin sanırım en güzel aktivitesi sahile inmek ve kısa yürüyüşler yapmak:-)
YanıtlaSilTeşekkürler, kızıma söyleyeceğim. :)
SilAçık havada nefes almak da olmasa, baharın tadı çıkmaz, değil mi? :)
Ankara'yı çok severim.Tabii benim zamanımdaki Ankara'yı.Baharları ne güzel olurdu.
YanıtlaSilİstanbul bu sene doğru düzgün bahar yaşatmadı, direkt yaza geçicez, öyle anlaşılıyor.
Mehtapcığım,
SilSeni burada gördüğüme çok sevindim, umuyorum kızından güzel haberler geliyordur. :)
Artık mevsim geçişleri çok keskin olmaya başladı, belki de ondandır eski baharların tadını alamayışımız.