Bu sabah hava pek sevimsizdi, karanlık, ışıksız, rüzgâr sert esiyordu. Kuşluk vakti incecik yağmur yağdı, sakinleşti hava, Öğleden sonra güneş bulutların arasından çıktı ara sıra.
* Sabah kahvaltı hazırlarken radyodan kulağıma tanıdık bir ses çalındı. Tanıdık ses yıllar öncesinden bir şarkı söylüyordu. Fecri Ebcioğlu'nun düzenlemelerinden birisi, Gönül Akkor'un sesinden.
Sanki hayatın 50 senesi akıp gitmemiş, sanki yazlık sinemadayız ve mutlu sonla biteceğini bildiğimiz bir Türk filmi seyrediyoruz, Uludağ gazozu eşliğinde.
** Enginar pişirdim. Eskiden komşu teyzeler o gün ne pişirdiklerini anlatırken, "ayıptır söylemesi" derlerdi. Ben de demiş olayım.
Bu defa enginarları dörde böldüm, sultani bezelye, taze patates, yeşil soğan ve sarımsakla birleştirdim. Üzerine de dereotu. Nefis oldu.
*** Tam işlerimi bitiriyordum, mail geldi posta kutuma "harika biri sana film hediye etti" diyordu. Canım Leylak "filmi izledim güzel, hem geçici üyeliğin bitmiştir" ince düşüncesiyle ödüllü film "Hayaletler"den haberdar olmamı sağladı. Haberdar olmakla kalmadım, hemen izledim ve çok beğendim.
Hayaletler, genç kadın yönetmen Azra Deniz Okyay'ın ilk uzun metrajlı filmi. Varlıklarından haberdar olduğumuz, ancak görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz, şehrin çeperlerinde yaşayan, hayatı günübirlik sürdürmeye çalışan insanları anlatan film, aldığı ödülleri hak etmiş bence. Dinamik kamera ve değişik kurgu, filmin diğer artıları.
Dip Not:
Meyve salatası yaptım, uydurdum daha doğrusu.
Çilek, muz, vişne likörüne tat verdikten sonra buzdolabında bekleyen vişne, suda bekletilip kabuğu soyulmuş çiğ badem, bir parça bitter çikolata rendesi
Sevindim beğenmene. Bugün biri Mubi'de "Rastgele Balthazar"ı övdü, bir de ona bak istersen, ben henüz izlemedim ama...
YanıtlaSilHaber verdiğin, hediye ettiğin için sağol, varol Nurşenciğim. :)
SilGerçekten tam festival mevsimi gibi oldu bu ara. her gün güzel filmler izliyoruz. :)
Sabah cama vuran yağmur sesi, gün başlamadan içimi kararttı benimde:-) Eskiden cama vuran yağmur sesi mutlu ederdi ama ısınmayan havalar artık iyice germeye başladı galiba...
YanıtlaSilYağmuru hâlâ seviyorum, sesine bayılırım. :)
SilHavanın bu kadar basık olmasına sebep çöl tozları mevsimi gelmesinden sanırım. Ehh, o da toprak için bereket, bir kaç gün daha sabır...
Ne severdim yazlık sinemaları...Bir sürü film izledim, özellikle izmir'de ama aklıma hep sezen aksu'nun "minik serçe"si geliyor yazlık sinema deyince...
YanıtlaSilbu arada meyve salatası şahane görünüyoru. karnım tok olmasına rağmen olsa yerim şimdi vallahi :)
Tabii, ben yazlık sinema denince eski siyah beyaz filmlere kadar gidebiliyorum. :)) Renkli yazlık sinema filmi Kezban Roma'da, Kezban Paris'te filan hafızamda. :)
SilMeyve salatası yapayım sana şekerim, nasılsa her mevsim bir oluru bulunur onun. Yeter ki karşılıklı oturup keyifle ağız tadıyla yemek zamanı gelsin.
Hımmmmmm... Çilek, muz, vişne likörüne tat verdikten sonra buzdolabında bekleyenler ve ilave edilenleri bir araya getirince sonucun ne olabileceği hayal edilebiliyor... da o tada ulşamak için epey emek ve sabır gerek! Lâkin bir kısa yol bulmaya çalışmalı:) Elinize sağlık ve afiyetler elbette, Sevgili Okul Arkadaşım.:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, afiyetle yedim bitirdim Sevgili Okul Arkadaşım, neyse ki önceden bir fotosunu çekmeyi akıl edebilmiştim. :)
SilYukarıda Şule'ye yazdığım gibi, yeter ki şu günler geçsin, meyve salataları yapılır da yenilir de, sabır, sağlıklı günlere ulaşmak için gerekiyor. :)