Aralık ayında bir güne hiç de benzemeyen güneşli bir perşembe gününü geride bırakıyoruz, bu gece dolunay olacak.
Dün gece yatmadan önce gökyüzüne baktım, dolunaya bir kala aydede tepede pırıl pırıldı. Bir de jüpiter yine kocaman parlıyordu, doğu ufkundan epey yukarıda.
Sabah pilates dersine gidene kadar enerjim iyiydi, sonra sanki derste biraz enerjim düştü, bazen böyle oluyor her nedense?
Dersten sonra üstümü değişirken kardeşim aradı, Kadıköy'e gideceğim, çarşıda bir iki işim var, buluşalım istersen dedi. Hemencecik zihnimde rotamı değiştirdim, caddeden dolmuşa bindim, metrobüsle gelen bacımla Söğütlüçeşme'de buluştuk.
Aman da aman! Söğütlüçeşme pek bir şık şıkırdım olmuş, Terminal Kadıköy adında bir takım mekanlar yapılmış, tren, metrobüs, marmaray, otobüs bağlantıları arasında eli yüzü düzgün bir merkez çıkmış ortaya. Eski gecekondu misali bağlantılardan çok daha iyi ve medeni olmuş.
Kadıköy çarşısı her zamanki gibi canlıydı. Baylan henüz yılbaşı vitrini yapmamış, Cafer Erol ışıklı vitrin yapmış olmalı dedik, bakacaktık, unuttuk. Demek ki haftaya bir kez daha Kadıköy seferi yapmalı.
Pazaryolu'nu solumuza alıp Boğa heykeline doğru yürümeden hemen öncesindeyiz.

Demek aynı zamanlarda aydedeye bakmışız, ben de bakıyordum
YanıtlaSilo sıralar. Aralık ayının bu kadar sıcak geçmesi canımı
sıkıyor aslında. Yıllar önce 29 ekim civarı kar yağardı çok iyi
hatırlıyorum. Şimdi şu yaşananlara baksana. Kuraklık kapıda,
yağış yok, bitkilerin bile kış dinlenmesine geçmesi lazım ama
gözlemliyorum her yerde çiçekler açıyor..
Denk düşmüş, ne güzel. :)
SilBen de mevsimin bu haline üzülüyorum, yakıt parası vs. işler için iyi ama geleceğimiz için kötü. henüz begonviller çiçek açmayı sürdürüyor burada, o derecede yani. :(