Hava sıcaktı bugün.
Kaşaneler Sokağında yürürken yeni yapılmış, kocaman, beton üstü granit ve bahçesi ağaçsız ağaçsız apartmanların önündeki sıcaklık ile tek tük kalmış, bahçe içinde iki üç katlı, bahçesinde ve kaldırımında ağaç olan binaların önündeki sıcaklık farkı çarpıcıydı.
Ne denir, olan oldu, kentsel dönüşüm derken rantsal dönüşüme yol açanlar hepimizi aşırı ısıtıyor, işte.
Öğleden sonra ARTE'de "Anne Teresa de Keersmaeker & Némo Flouret : Forêt" başlıklı modern dans gösterisini izledim.
Louvre Müzesinde üstelik müzeyi gezenler arasında performans sergileyen modern dansçıların eserlerle uyumlu gösterilerini çok beğendim.
Vaktiniz varsa izleyin derim.
Şimdi kızım deniz börülcesi haşlıyor, bana hep zor gelen bir iş bu. Ben de nasıl yaptığını izliyorum.
Yiyemediğimiz çok ekşi vişneleri sonunda şurup yaptım ve suyun ya da sodanın içine eklenerek içilebilecek hale geldiler.
Şekerim eskiden bloglarda vişne likörleri, votka ile yapılan içecekler konuşulurdu. Nereden nereye… Afiyet olsun..
YanıtlaSilYa aslında ben de yapmıştım vişne likörü ve bunları da likör mü yapsam diye düşündüm önce. Sonra o kadar lezzetsiz ve küçük olmalarının likörün de tadını kaçıracağını düşündüm, şuruba çevirdim.
SilLikör de yaparız C.ciğim, iş ki iyi vişne bulayım. :))
deniz börülcesi güzel haşlanınca pıt diye temizlenir yahu, senin gibi cevval birine bu iş nasıl zor gelir :P
YanıtlaSilAy ne biliim, niyet etmekle ilgili bir konu sanırım. Biraz da kızımızın eli değsin. :))
Sil