Hasta çocuk toparlandı çok şükür, sabah yine kızarmış ekmek ve peynirden şaşmadı ama, öğlende makarnasına birazcık sos koymak isteyecek hale geldi. Derken akşamüstü arkadaşıyla sokağa çıkmak ve sahile inmek enerjisi de geldi. Sanırım yediği serum vücudunun dengesini korudu ve toparlanmasına katkısı oldu.
Pazara giderken kızımın arkadaşı tatlı N. benimle gelmek istedi, biz de birlikte gittik. Malum, bizim pazarlar sadece sebze, meyve pazarı değil, üst baş, perde, mutfak eşyası... her şey bulunabiliyor. Neler neler varmış diyerek, bakınarak gezdik önce, haftalık alışverişi sonra yaptık.
Yazlık sebzeler çoğalmış, bu hafta pazar daha ucuzdu. Geçen hafta aldığım pembe domatesin fiyatı 5 lira artmıştı, neden dedim satıcıya. Demesin mi, geçen hafta dedem sağdı bu hafta vefat etti de ondan! Kendince her şey değişiyor fiyat değişmesin mi demenin yolunu böyle bulmuş.
Akşamüstü youtube'da 1992 tarihli sözsüz, hiç konuşma olmayan, alıştığımız sinemadan çok farklı bir film izledim: Koyaanisqatsi. Film Amerikan medeniyetinin durumu üzerine görüntü ve ses ile bir deneme olarak tanımlanıyor.
Yönetmenliğini Godfrey Reggio'nun yaptığı filmin adı Arizona'nın yerlileri olan Hopi dilinde "dengesiz yaşam" anlamına geliyor.
Filmin görüntü yönetmeni Ron Fricke daha sonra "Baraka" ve "Samsara" isimli iki benzer temalı film yapmış. Kızımın önerisine uyarak, bir ara onları da izlemeyi düşünüyorum.
Besteci Philip Glass, filmin görüntüleriyle bütünleşen minimalist müziğini yapmış. Film ve müzik, birisi olmazsa diğeri olmaz denecek şekilde birbirini tamamlıyor.
Kaç zamandır ekmek fotoğrafı ekleyemedim, buradaki geçen senenin ürünü.
On günden fazla oldu maya kavanozunu buzdolabındaki rafından yere düşürdüm ve kavanoz tuzla buz, maya ziyan oldu.
Kardeşimden benim mayanın yavrusundan alacağım da yeniden maya üreteceğim, fırından ekmek alıyorum şu sıralar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!