23 Haziran 2025 Pazartesi

23 Haziran Pazartesi

 

Koltuğun büyüklüğü veya aslında küçüklüğü anlaşılsın diye başka bir bahçe koltuğunun yanında çektim fotoğrafı.
Oğlum iki yaşındayken babaannesi bu koltuğu almıştı. Bizimki koltuğa oturduğunda ayakları yere değmiyordu.
Bugün balkonun bir köşesinde görünce önce şaşırdım, varlığını unutmuştum çünkü. Sonra bir fotoğrafını çektim oğluma gönderdim, sordum hatırladın mı? Hatırladım dedi, ama belki de ondan çok benim hafızamdaki izi belirginleşti.  Otuz sene geçmiş!

Benzer duyguları sabah göl kenarında yürürken, yine oğlum küçükken dikilen palmiyelerin boyuna bakmak için başımı göğe kaldırırken de yaşadım. Bir de çekilip uzaklaşan gölün izini gördüğümde, o göle iskeleden atlayarak girdiğimi hatırladığımda aynı his geldi.

Dün akşamüstü ilk iş kızımla göl kenarında bisiklet turu yapmıştık, ilk dakikada binmeyi unutmuş olabilir miyim endişesi yaşayarak.
Bugün tekrar bisiklete bindiğimde, hızla giderken rüzgarın serinliğini yüzümde duyduğumda, bisiklete binmeyi ne kadar özlediğimi, sadece göl kenarındaki gençlik yıllarımı değil, çocukluğumdaki günlere kadar giderek, iliklerimde hissettim.

Yirmi dört saatlik bir yolculukla, bir hayatı gözden geçirircesine anılara dalmak, var ya...

3 yorum:

  1. Ne güzel duygular yaşatmış sana göl kenarı, iyi ki gitmişsin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, iyi ki gitmişim canım. Uzun zaman geçmişti, özlemiştim, iyi geldi. :)

      Sil
  2. Bisiklete binmeyi ben de çok seviyorum. Kısa bir süre öncesine kadar belediyenin sahilde bisikletleri ve park yerleri vardı. Kiralanıyordu. Şimdilerde baktım yok. Kaldırmışlar. Ve galiba o palmiyeler aynı zamanlarda Kınalı adaya da dikildi. Çünkü 90'lardı diye kalmış aklımda, ve aynı senin yaşadığın duyguyu yaşadım ben de. Başımı kaldırdım ve dedim ki bunların belime geldiği zamanlar o kadar eski değil. Garip nostaljik buruk bir duygu.

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!